ORGANICKID BLOG

  • Mayıs 26, 2025

    Her anne baba çocukları için “en”leri ister. En önemlisi de ne yaparsa yapsın mutlu olmasını ister. Peki, çocuklarımıza mutlu olmayı öğretmek mümkün müdür? EVET!

    Anne babanın herhangi bir olay karşısında çocuğuna olumlu yanı görmeyi öğretmesi, pozitif bakış açısıyla hayatı yaşamasını sağlaması mümkün. Üstelik bu bakış açısını yakalayan çocukların, diğer çocuklara göre kendinden daha emin ve başarılı oldukları da kanıtlanmış.

    Çocuğuma nasıl pozitif olmayı ve mutlu olmayı öğretebilirim?

    Öncelikle, ona insan olmayı öğretmeniz gerek. Değer yargılarını genişletmeli, sorumlu olduğu aile ve toplum hayatına dair ödevleri aşılanmalıdır. Sorumlu olduğu insanların hayatlarında oluşturabileceği farklar için ne kadar güçlü olduğu anlatın. Mesela, arkadaşları arasında bir sorumluluk projesi geliştirip kullanmadıkları oyuncakları bir hafta sonu birlikte bir derneğe götürmesini sağlayabilirsiniz.

    Dersler önemli elbette, ama hayat bundan ibaret değil. Derslere biraz ara verin, oyun oynamak, yemek yapmak, birlikte paten kaymak ya da yüzmek gibi çeşitli etkinlikler düzenleyin. Birlikte bisiklet sürmenin, yeni yerler keşfetmenin lezzeti inanılmaz.

    Saçma sapan espriler yapıp bunların ne kadar saçma olduğunu konuşup katıla katıla gülün, gülmek beyne daha fazla oksijen gitmesini sağlar.

    İyi bir iş yaptığında takdir etmek ona verilecek en büyük ödüldür, hediye yerine onu övgülerinizle ödüllendirin. Almış olduğu ödevler hakkında fikir alışverişi yapın, onun düşündüklerini anlatmasına yönlendirici olun, birlikte yorum katmaya ve geliştirmeye çalışın.

    Doğru beslenmesine özen gösterin, ona doğru beslenmeyi öğretin. Tabii ki önce sizin de doğru beslenerek örnek teşkil etmeniz gerekiyor. Ortak hobiniz olarak doğru beslenmeyi seçebilirsiniz, birbirinize öğrendiğiniz yeni tarifler hakkında bilgi aktarabilirsiniz.

    Resim yeteneğiniz olmasa da birlikte resim yapabilirsiniz, hayal gücünün gelişmesinde çok faydalı olacak ve yaşadığı her anın geçici olduğunu anladığı için daha dolu dolu yaşamayı öğrenmesini sağlayacaktır.

    Sebebe ihtiyaç duymadan ona sarılın, öpün, kucaklayın. Her ikinize de misliyle enerji olarak geri dönecektir.

    Neyi sevdiğini, neden sevdiğini, neyi neden sevmediğini anlatmasına olanak sağlayın, sevdiği şeyleri yapmasına izin verin (sizin görüşlerinize ters olsa dahi). Sonuçta herkes ayrı bir birey ve ayrı zevkleri var, çocuğunuz dahi olsa.

    Mutlu yarınlara

    Mutlu çocuk yetiştirmek, Pozitif bakış açısı, Mutluluğu öğretmek, Gülmenin faydaları, Övgüyle ödüllendirme, Aile içi iletişim
  • Mayıs 26, 2025

    Her anımız teknoloji ile iç içe. Günlük aktivitelerimizi akıllı cihazlar üzerinden planlıyoruz, işlerimizi dahi bilgisayarlar ya da akıllı telefonlar üzerinden yürütüyoruz. Son teknoloji akıllı cep telefonları sayesinde artık fotoğraflarımızı bile küçücük veri alanlarında depoluyoruz. Bu yoğun koşturmamız arasında çocuğumuza da bu alışkanlığı aşılamış oluyoruz, ama uzmanlar yetişkinlerde olduğu kadar teknolojinin denetimsiz ve aşırı kullanımının çocuklar üzerinde ciddi zararlar oluşturabileceği görüşündeler.

    Teknoloji planlı ve akıllıca kullanıldığında inanılmaz bilgi ve gelişim sahasıdır, ancak denetimsiz ve plansız kullanılırsa çocuklarımız üzerinde ciddi sonuçlar doğurabiliyor.

    Bu yazımızda teknoloji bağımlısı çocuklarımızı teknolojinin yüksek dozundan nasıl kurtaracağımızı, koruyacağımızı yazdık;

    Bu yolda en önemli konu, çocuğunuzun her gün bilgisayarda geçirdiği zamanı iyi belirlemek ve bu konuda kendisi ile bir anlaşma yapmaktır. Uzmanların önerdiği, okul öncesi çocuklar için günde 1 saatten, ilköğretim düzeyindeki çocuklar için ise günde 2 saatten fazla olmamalıdır.

    Anne baba olarak, onun dilinden anlamak ya da olası sorunlarına birlikte çözüm bulabilmek için teknolojiyi yakından takip etmek de büyük önem taşıyor. Bunun yanı sıra, bazı durumlarda geride durmak ve çocuktan öğrenmeye çalışman da bir taktiktir. Anne babasından daha çok bilgi sahibi olduğunu düşünmek, çocuk için çok olumlu bir tablo yaratacaktır.

    Eğer çocuğunuz aşırı derecede bilgisayar başında olmak istiyorsa, bunun tek çözümü bilgisayarı ortak kullanım alanlarından birine taşımaktır. Ailedeki diğer bireyler de bilgisayarı kullanırsa, çocuk sırasını beklemesi gerektiği gibi sosyal beceriler de kazanmış olacaktır.

    Bilgisayar üzerinden çocuğunuzla birlikte oyunlar oynamanız, onun bilgisayarda geçirdiği saatlere eşlik etmeniz, kullandığı programlar ve oyunların içeriklerini denetlemeniz açısından çok uygun bir yöntemdir. Böylece çocuğunuza eğitimsel değerler içeren oyun ve programlara sevk edebilirsiniz.

    3-5 yaşındaki çocuklar için anımsama, gruplandırma, göz ve el koordinasyonunu artıran programları, 6-8 yaşındaki çocuklar için okuma – yazma ve mantık yürütme gibi programları, 9-12 yaş çocuklar için ise soyut kavramlar, ileri düzey sorun çözme kabiliyeti gibi konuları içeren programları seçebilir ve bunlara yönlendirebilirsiniz.

    3-5 yaş aralığında başlayacağınız yabancı dil DVD’ leri, program ya da çizgi filmleri de yabancı dil konusunda kelime hazinelerini geliştirmeleri açısından oldukça önemlidir.

    Teknolojinin dozunda kaldığı mutlu bir hayat dileğiyle!

    Teknoloji bağımlılığı, Akıllı cihazlar, Akıllı telefonlar, Çocuklarda teknoloji kullanımı, Problem çözme becerisi, Kelime hazinesi geliştirme
  • Mayıs 26, 2025

    Doğumunuz 23 Temmuz – 23 Ağustos arasına denk geliyorsa, yaşadınız demektir! Bebeğiniz Aslan burcu doğacak.

    Aslan burçları, burçların kralı olarak tabir edilir. Parlak bir gülüşü ve tılsımlı bir tatlılığı vardır. İster erkek olsun ister kız olsun, bu bebekler tam bir enerji deposudur. Daha küçük yaşlarından itibaren girdiği her yerde idare onun elindedir. Cesaretlidir, cana yakın ve sıcacık halleriyle evin neşe kaynağıdır. Doğduğu andan itibaren fark edeceğiniz hareketleriyle ailenin merkezinde olmak için göstereceği çabaya inanamayacaksınız :)

    Anne babanın dikkatini çekmek için aralıksız ağlama seansları ile sabrınızı test edebilirler. Hemen ardına şirin bir gülücükle dramatik bir kabiliyet sergileyerek sizi tavlamayı çok iyi başarırlar, ona nasıl boyun eğdiğinizi fark etmezsiniz bile :)

    Aslan burcu bebekleri sessiz bir çocukluk geçirmezler. Bir evde aslan burcu bebeği var ise o ev enerji ve neşe dolu bir ev demektir. Hayal gücü çok geniş olan aslan burcu bebekleri, küçük yaştan itibaren kendi kendine oyunlar geliştirip arkadaşlarına da oyun içinde liderlik etmeye başlayacaktır.

    Kendine güveni ve sayısız kabiliyeti ile başıboş bırakılan aslan bebekleri, çocukluk döneminde asi, kibirli, kendini beğenmiş ve gürültücü bir karaktere bürünebilir. Böylesi bir gücü bu seviyeye gelmeden eğitmeniz, doğruyu yanlışı öğretmeniz çok önemlidir. Sevildiğinde, takdir edildiğinde kendini çok daha yaratıcı bir şekilde ifade edecek ve içindeki sevimli lideri açığa çıkaracaktır.

    Küçük yaşlarında masal dinlemeyi sevse de belli bir zamandan sonra kendisi masal anlatmaya başlamak ve sizi o uyutmak isteyebilir. Herkesi ve her şeyi taklit ederler, doğuştan gelen rol yetenekleri çok kuvvetlidir.

    Kıyafetlerini kendi seçmek isteyecektir, inatçıdırlar. Kendi istediklerini eninde sonunda yaptırdığını göreceksiniz. Bunun yanı sıra oldukça komik ve eğlenceli oldukları için, moraliniz bozuk olduğunda bile sizi güldürmeyi başarırlar.

    Kendilerine bir yıldız gibi davranılmasını isterler, ne kadar lider gibi görünseler de onlara “yıldız” gibi davrandığınızda yaptıramadığınız şey olmadığını göreceksiniz.

    Sevgi ve yumuşaklık onun kalbini açmak için sihirli anahtarlardır. Güçlü görünse de içten içe korkusu göründüğü kadar güçlü olmamaktır. Bu nedenle onu her gece kucaklayın ve onu çok ama çok sevin.

    Güçlü karakterli bu çocukların ebeveynleri ile geçinmeleri kolaydır. Ancak başkaları içinde eleştirmek ya da ev halkı içinde ona bağırmak, iletişim kopukluğuna yol açacaktır. Aslan çocukları, kardeşler arasında ise lider özelliğiyle ön plana çıkmak isterler. Fakat gerçek amaçları onlara ukalalık yapmak değil, sadece korumaktır.

    Aslan burcu bebeklerini çözmek ve eğitmek çok zor değildir, tatlı sert bir diyalogla çok keyifli anılara yelken açabilirsiniz.

    Aslan burcu, Yaratıcılık, Taklit yeteneği, Eleştiri ve bağırmaktan kaçınmak,Sevilme ihtiyacı, Ailede merkez olma isteği
  • Mayıs 26, 2025

    Bebeğin hayatınıza katılacağını öğrenildiği andan itibaren anneler daha aktif rol oynasa da bu meşakkatli yolda babanın desteği ve bebeğin oluşacak kişiliğine etkisi çok büyüktür. Annenin yapacağı ne kadar çok şey varsa, babanın da sorumluluğu aynı düzeydedir ve bebeğin sağlıklı bir birey olarak yetişmesi için bu sorumluluğun paylaşılması gerekmektedir.

    Bebeğiniz doğduğu andan itibaren, sadece sizi izler, sizi gözlemler ve zamanla edindiği gözlemleri kendi hayatına yansıtır, yani sizi taklit eder. Erken çocukluk döneminden itibaren daha net gözlemleyeceğiniz bu taklit davranışlar, daha sonraki yıllar için bebeğinizin kişiliğinin temelini oluşturacaktır. Bu nedenle anne babanın davranışları ve birbirine karşı olan sorumlulukları çok büyük önem taşımaktadır.

    Baba – çocuk ilişkisi neden önemlidir?

    Çocuğunuzun sağlıklı bir benlik algısı geliştirmesi açısından babasıyla olan ilişkisi çok önemlidir. Kendisini “güçlüyüm, akıllıyım, değerliyim, önemliyim” diye adlandırabilmesi için babasıyla düzgün bir ilişki kurabilmesi gerekir. Baba, çocuğun kendine ve dünyaya olan güven duygusunun gelişmesinde büyük bir öneme sahiptir. Güven ve sevgi üzerine kurulu bir baba çocuk ilişkisi, çocuğun girişimci, kendine güvenen, dürüst ve merhametli bir birey olmasını sağlar.

    Babasıyla yakın ve kaliteli ilişkisi bulunan çocukların, zihinsel gelişimlerinin ve başarılarının diğer çocuklara göre çok daha yüksek değerlerde olduğu, yapılan akademik çalışmalarla kanıtlanmıştır. Dil gelişimi, problem çözme yeteneği gibi bilişsel becerilerin yanında babanın dürüst bir kişilik sergilemesi de çocuğun sosyal becerilerinin gelişimi açısından oldukça önemlidir.

    Etkin babalık yapan babaların çocukları, arkadaş ilişkilerinde daha az sorun yaşamakta, kolay arkadaş edinmekte, sosyal becerileri daha çabuk öğrenmekte ve kullanmaktadır. Babalarıyla erken dönemde yakın ve iyi ilişkiler geliştiren çocukların kendilerine güvenli, etraflarında olan bitenleri araştıran, sorgulayan ve büyüdükçe daha iyi sosyal ilişkiler kuran çocuklar olduğu da kanıtlanmıştır.

    Babasıyla iyi ilişkiler içinde olan bir kız çocuğunun özsaygısı ve özgüveni artacaktır. Babasıyla kurduğu kaliteli ve sağlıklı ilişki kız çocuklarının ileriki yaşantılarında erkeklerle kuracağı ilişkide yol gösterecek ve kendine güvenli, kendini erkeklerle ilişkide ifade edebilen, isteklerini, sınırlarını ortaya koyabilen bir kişilik geliştirmesine destek olacaktır. Öte yandan erkek çocuklarının babalarıyla kurduğu ilişkinin sağlıklı olması erkek rol modelini yaşaması anlamına gelir. Bu model kadınlarla ilişkiden, sorun çözme, duygularını göstermeye kadar birçok alanda örnekler sunar.

    Mutlu bir aile hayatı dileğimizle!

    Baba – çocuk ilişkisi, Ebeveynlik, Anne – baba sorumluluğu, Kişilik gelişimi, Benlik algısı, Güven duygusu
  • Mayıs 26, 2025

    Aile takviminizde önemli bir gündür bebeğinizin ilk adımını attığı gün. Büyükanneler, büyükbabalar, amcalar, teyzeler, dayılar bir araya gelip kutlama yaparlar. Ama herkesten çok anne baba heyecanlıdır. Bebekleri ilk adımı atmıştır. Artık dünyaya karşı maraton başlamıştır. Bugüne kadar, küçük ayaklarını sıcacık tutmak için aldığınız ya da uykusuz kalıp ördüğünüz patiklerin yerini artık gerçek ayakkabıların alacak olması düşüncesi bile sizi heyecanlandırmaya yeter.

    Peki, nasıl bir ayakkabı alacağınız konusunda nasıl bir yol izleyeceğinizi, neye göre seçeceğinizi biliyor musunuz? Bu yazımızda minik bebeğinize ilk ayakkabısını seçebilmeniz için bilgiler bulacaksınız;

    Aklınıza ilk gelen, ilk adımına yakışır şıklıkta ve yumuşaklıkta olması olabilir. Ancak ayakkabının şık olmasından öte sağlıklı olmasına dikkat etmeniz gerekir. Uzmanlar, ilk adımlarını atan bebeklerin hemen ayakkabıya hapsedilmemesi görüşündeler. Minicik ayakların kum ya da halı gibi yumuşak zeminlere yalınayak basmasında bir sakınca olmadığı gibi uzmanlar yeri hissetmesi gerektiği görüşündeler. Burada dikkat etmeniz gereken tek nokta, bebeğinizin bastığı zeminin ısısı, temizliği ya da yüzeyin düzgün ve pürüzsüzlüğüne dikkat etmenizdir. Evin içinde yalınayak yürümesi, yürümeyi öğrenebilmesi ve sağlam basabilmesi için ilk tavsiye edilendir. Ama dışarı çıktığında ayakkabı giymesi şart.

    Peki, bu ayakkabıda olması gereken özellikler neler?

    Bebeğinizin ayakkabısını alırken dikkat emeniz gereken ilk konu yumuşak ve esnek olmasıdır. Bu özellikler ile bebeğinizin dengesini kurabilmesine yardımcı olmuş olursunuz. Topuk kısmında kaymayı önleyici tarzda bir kısım olması tercih sebeplerinden biridir. Yüksek bilek desteği olan bot tarzı ayakkabıları almanıza gerek yoktur, ama ille de almak isterseniz bebeğinizin bu ayakkabı içinde iken ayağını ve ayak bileğini rahat hareket ettirebildiğinden emin olmalısınız.

    Ayakkabının ayağı sıkmaması, hava alması, bebeğinizin ayağını serin, rahat ve kuru tutması çok önemlidir. Alerji yapmayan, tahriş etmeyen dokusunun olmasına dikkat etmenizi tavsiye ederiz.

     Şunlara dikkat etmeyi unutmayın;

    Bebeğinize ayakkabıyı giydirirken zorlayıcı manevralardan kaçınmalısınız, bu evrede bebeğinizin ayak bileğini incitebileceğinizi unutmayın.

    Ayakkabı alınırken mutlaka denenmelidir, birkaç adım attırarak rahat edip etmediğini yüz ifadesine bakarak anlayabilirsiniz. Bu deneme işleminden sonra ayakkabıyı çıkarıp ayakta iz yapıp yapmadığına, kızarıklık oluşturup oluşturmadığına dikkat etmelisiniz.

    Topuk arkasında çekecek girecek kadar mesafe kalmasına dikkat etmeniz gerekir. Yalnız bu mesafe, bebeğinizin yürürken ayağının ayakkabı içinde kaymasına sebep olacak kadar büyük olmamalıdır.

    Son olarak, zor takılıp çıkarılan tokalı modellerden ziyade yumuşak ve çırçırtlı modelleri tercih etmenizi öneririz.

    Mutlu yolculuklara keyifli adımlar..

    İlk adım, İlk ayakkabı, Yalınayak yürüyüş, Yürüme dönemi, Denge sağlama,Ayakkabı denemesi, Doğru numara seçimi
  • Mayıs 26, 2025

    Çocuğunuzla birlikte oyun oynamak, onun zihinsel ve bilişsel becerilerinin artması için büyük öneme sahiptir. Küçük yaşlardan itibaren anne – babasıyla geçireceği kaliteli zaman çok önemlidir. Özellikle 0-3 yaşlarındaki çocukların ailedeki yeri, yaşamı için çok önemlidir. Karakterinin oluştuğu, yaşama dair temelin atıldığı bu yaşlarda ailesiyle geçireceği keyifli zamanlar sayesinde sağlam bir temel atılması gerekir. Bu yazımızda yaşa göre oyunları toparlamaya çalıştık;

    0-1 yaş arası oynanabilecek oyunlar;

    Makara oyunu; Bebeğinizin ellerini önde tutun ve birbiri çevresinde yün sarar gibi çevirin, sonra tersine döndürülür. Bu arada “sar sar sar makarayı, çöz çöz çöz makarayı” kelimeleri söylenir.

    Beşi sana, beş bana oyunu; Bebeğinizin bir elini açın, kendine doğru çevirin, bu esnada beş parmağını açarak “beşi sana” deyip bebeğinizin elini ona gösterin. Sonra elini kendinize doğru çevirin ve “beşi bana” deyip elini göğsünüze değdirin.

    Hani bana oyunu; Beş parmağını göstererek “beş minik kardeş varmış” diye hikâyeye başlayın. Bir gün biri ava gitmiş, bir kuş görmüş, biri tutmuş, biri temizlemiş, biri pişirmiş, biri yemiş, bu da “hani bana, hani bana” demiş. “Yok sana, yok sana” demişler, “o da ben de gider ararım” demiş. deyip onu gıdıklamaya başlayın.

    1-2 yaş arası oynanabilecek oyunlar;

    Bu yaş aralığında sevdiği bir müzik eşliğinde birlikte dans edebilirsiniz. Yerde karşılıklı oturarak birbirinize top yuvarlayabilirsiniz. Birbiri içine geçebilen, büyükten küçüğe halkaları geçirebileceği çeşitli geometrik şekilli oyuncaklar alabilir ve bunları birlikte yerleştirebilirsiniz. Az sayfalı ve büyük resimli hikaye kitaplarını ona okuyabilir ve okuduğunuz sırada dokunmasına izin verebilirsiniz. Sevdiği bir oyuncağını saklayarak bulmasına sevk edebilirsiniz.

    2-3 yaş arası oynanabilecek oyunlar;

    Müzikle zıplama oyunu; Çocuğunuz bu yaş aralığında ise ailecek oynanabilecek oyunlar başlıyor demektir. En keyiflisi ailece sevilen bir müzik açmak, müzik çalarken zıplamak ve müzik durduğunda yere oturup bağdaş kurmaktır. Bağdaş kurmada sona kalan oyundan çıkar. Tek önerimiz, çocuğunuzdan hızlı olmamanız J

    Mandal oyunu; Renkli mandalları renklerine göre ayırın. Her bir kümeden birer tane alıp çocuğunuza verin ve ait oldukları yere koymasını isteyin. Her defasında da hangi renk ise sesli olarak onu tekrarlayın.

    Oyuncak saklama oyunu; Oyuncakları saklayıp birlikte arayabilirsiniz. Bu esnada “rafın üstünde yokmuş demek ki” gibi ifadeleri sürekli tekrarlayarak zıt kavramları öğrenmesini sağlayabilirsiniz.

    Legolar – bloklar ile oyunu; Lego ya da bloklar ile oyun oynamak çocuğunuzun nesneleri tanılama ve dikkat yetilerini geliştirmesi için çok önemlidir. Üretkenliğine ve hayal gücüne katkıda bulunur.

    El gölge oyunları; Akşamları loş ışıklı bir ortam ile masal anlatıp hikâyede geçen figürleri duvara yansıtan el hareketleri ile anlatabilirsiniz. Hayal gücünü ve dikkat yeteneğini artıracak bu etkinlikten ailece keyif alacaksınız.

    Çocuk gelişimi, Zihinsel beceriler, Kaliteli zaman, Erken çocukluk dönemi, Aile içi oyunlar, Hayal gücü
  • Mayıs 26, 2025

    Hayatımızın neşesi dünyaya geldiği andan itibaren her şeyi onun yerine düşünmek, olası sorunları henüz baş göstermeden önce ortadan kaldırmak, 1 hafta sonrasında bile ona ne yedireceğimizi düşünmek gibi şeyleri yapmaya başlarız. İstemsiz bir şeydir, önünü alamazsınız. Ta ki, biri size dur diyene kadar!

    Durun!

    Durun, çünkü yaptığınız doğru değil! Çocuğunuzun kendi başına yetebilecek bir birey haline gelmesi, doğruyu yanlışı, acıyı tatlıyı, sıcağı soğuğu, geceyi gündüzü kısacası hayatı öğrenebilmesi için bazı şeyleri kendi başına yapması gerekiyor. Hata yapmalı, doğruyu fark etmeli, bir sonraki sefer kendi başına deneyimlediği doğru yolu seçmesine izin vermelisiniz.

    O sizin değil, siz O’nu hayata getiren, ne zaman ihtiyacı olursa olsun elinizdeki tüm kaynaklarla yanında olabileceğiniz, koşulsuz ve karşılıksız bir hayranısınız. O istemedikçe ona yardım etmeniz demek, bebeğinizi “hazırcı” bir kişiliğe doğru itmeniz demektir.

    Kendi kendine yemek yemesini öğrenmesi;

    Bebeğiniz 8. Aya geldiğinde artık bu kendi kendine yemek yemeye başlayabilir. Anne – baba yemek yerken, bebeğin de mama sandalyesi ile masanın yanına konulması ve mama sandalyesine az miktarda maması ve kaşığını önüne koyun. Bebekler, çok iyi gözlemci ve taklitçilerdir. Sizi, nasıl çiğnediğinizi, çatal bıçak hareketlerinizi izler ve kaydederler. Bu evre kolay olmayacaktır elbette, kimi zaman mamasını avuçlamak isteyecek, kimi zaman kaşığı sadece mama sandalyesine vurup ses çıkarsa da, bunlara dayanmanız gerekli, sabırlı olun.

    Kendi kendine uyumayı öğrenmesi;

    Bebeğiniz 6. Aydan sonra kendi başına uyuyabilmeli, diyor uzmanlar.  Bunu yapabilmek de zor değil aslında, sadece sabırla aynı şeyleri belli bir müddet yapmayı gerektiriyor. Yani, bebeğinizi uykuya hazırlayan, uyku zamanının geldiğinin sinyalini veren bir rutin oluşturmanız gerekiyor. Örneğin, masal okumak, sarılmak, banyo yaptırmak gibi. Gece beslenmelerinin yerine, bebeğinizin sırtını sıvazlamak, hafif hafif pışpışlamak gibi yöntemleri her gece devam ettirmelisiniz. Burada önemli olan, uykuya dalmadan önce yatağına koymanızdır. Sesini duyabileceğiniz yakınlıkta ama farklı odalarda olmanız çok önemli. Düzenli olarak bebeğinizin yanına gidin, kucağınıza almadan, sallamadan ve yemek yedirmeden sadece sesinizi duyabileceği bir şekilde sakin sakin konuşun, karnını veya poposunu okşayın. Bu ziyaretlerin süresi 2-3 dakikayı geçmemeli. Bu rutine alıştırmak zor gibi gelse de, alışınca çok rahatlayacağınıza emin olabilirsiniz.

    Önemli olan, kendi kendine yetebilen bireyler yetiştirebilmek!

    Mutlu yarınlar!

    Çocuk gelişimi, Ebeveynlik, Bağımsızlık, Hata yapma özgürlüğü, Uyku eğitimi, Doğru ebeveynlik
  • Mayıs 26, 2025

    Bugünkü yazımız hem çocuklara hem büyüklere özel!

    İster yoğun bir hayat telaşı içinde olun ister çocuğunuzun gün içindeki enerjisini düşürmemek için neler yapabileceğinizi düşünün, bu tarif tam size ve sağlığınıza göre.

    Sağlıklı atıştırmalar listemizin ilk sıralarında yer alan Granola Bar lezzetini evinizde yaparak ister kendinizin ister çocuğunuzun günlük hayattaki enerji ihtiyacını sağlıklı bir şekilde karşılayabilirsiniz.

    Tamamen katkısız ve organik bir atıştırmalık olan Granola Bar’ ın içerdiği tahıl, yağlı tohum ve meyveler ile doğal bir enerji alacaksınız. Üstelik içeriğindeki tahıldaki yüksek lif ile diyet yapanlar için uzun süre tok tutması ve açlığı hissettirmeyecek derecede yüksek enerji içermesi nedeniyle de ideal bir enerji deposu özelliğinde.

    Yapay ve işlenmiş şekerden uzak, tatlı krizlerine birebir, çocukların da ihtiyacı olan günlük enerji ihtiyacını sağlıklı bir şekilde karşılamanızı sağlayacak olan Granola Bar tarifi için detaylar ise şöyle;

    Neler gerekli?

    10-15 adet fındık

    5-6 adet ceviz

    1 adet muz

    1 adet elma

    10-15 adet badem

    3/4 çay bardağı ay çekirdeği içi

    1 su bardağı yulaf

    1/4 su bardağı pekmez

    2-3 yemek kaşığı bal

    Peki, nasıl hazırlanıyor?

    Hazırlanışı oldukça kolay.

    Ceviz, badem ve fındığı rondodan geçip bir kâseye alın. Yulaf ve ay çekirdekleri ile birlikte iyice karıştırın.

    Büyükçe bir muzu küçük küçük parçalar halinde doğrayarak bir kaba alın. Elmayı da rendeleyip suyunu sıkarak aynı kaba ilave edin. (Elma suyunu minik yavrunuza içirebilirsiniz, elma suyunun mucizeleri saymakla bitmez.) Bu kaba bir de pekmez ve balı eklemelisiniz.

    Kuru malzemeleri (ceviz, badem, fındık, yulaf ve ay çekirdekleri) ve meyveleri birleştirerek iyice karıştırın. İstediğiniz şekilleri vererek yağlı bir kâğıda yerleştirin. Daha önceden hazırladığınız 150 derecede ısıtılmış fırına atın. Piştikten sonra soğuyunca da afiyetle yiyin. Bizimle de yorumlarınızı paylaşın.

    Afiyet olsun!

    Sağlıklı atıştırmalık, Organik beslenme, Tatlı krizi çözümü, Çocuklar için sağlıklı atıştırmalık,Diyet dostu
  • Mayıs 26, 2025

    Karnınızda minik meleğinizi hissettiğiniz andan itibaren serüven başlıyor. Hem eşler için, hem yakın çevre için yeni bir dünyanın kapıları aralanıyor. Her adımında heyecanın arttığı bu konu, en çok 9 aylık süreyi bebeğiyle birlikte geçiren anne için zor. Özellikle yaz aylarında yaşanan hamileliklerde sıcağın etkisi ile anne adaylarının dikkat etmesi gereken konular artıyor. Bu yazımızda, yaz dönemi hamileliği yaşayan anne adaylarının nelere dikkat etmesi gerektiğini toparladık;

    Sıcakla baş etmek;

    Yaz aylarının en büyük sıkıntısı olan sıcak, herkes kadar gebeler için de ciddi riskler taşıyor. Uzun süre güneş altında kalmamak ya da sıcak havalarda uzun süre ayakta kalmamak çok önemli. Vücut ısısının yükselmesine engel olabilmek için baş ve boyun bölgesi sıklıkla ıslatılmalıdır. Her ne kadar D vitamini önemli olsa da 11:00 – 16:00 saatleri arasında dışarıda olmamaya özen göstermelisiniz. Dışarıda iseniz, gölgede ve serinde olmaya dikkat etmelisiniz.

    Uyku sorunlarını çözmek;

    Sıcaktan dolayı, anne adayları da herkes gibi uyku problemi yaşayabilirler. Fakat gebelerin dikkat etmesi gereken konu, rahat uyuyabilmek için yatmadan en az 3 saat önce yemek yemeye son vermektir. Uyku sorunlarının haricinde birçok probleme yol açabilecek kahve ve kola benzeri içeceklerden uzak olmanız da önemli.

    Hijyen;

    Özellikle yüzme sporu, anne adayları için çok rahatlatıcı ve sıcaklara birebir. Fakat bir kadın gebeliğinde, hijyen açısından daha büyük risk altında olduğundan, serinlemek için havuz yerine denizi tercih etmelidir. Denizde ise, suya dalmadan, boy hizasını geçmeyecek şekilde yüzmek anne adayının sağlığı açısından büyük önem taşımakta. Anne adaylarının yalnız yüzmemesi de dikkat edilecek ayrı bir nokta, denizde oluşabilecek kramp gibi sağlık sorunları açısından yalnız olmamakta fayda var. Islak mayo ile durmamaya önem vermelisiniz.

    Su ve beslenme;

    Su, her canlı gibi gebeler için de yazın elden düşmemesi gereken tek şey! Bol su içerek gebelerin kâbusu olan kabızlık, idrar yolu enfeksiyonundan tutun düşük riskine kadar birçok konuyu önlemiş olursunuz. Meyve ve sebze yemeklerine ağırlık verilmeli, az yağlı yemekler tercih edilmelidir. Bunun yanı sıra et, süt ve yoğurt gibi protein alımlarını da ihmal etmemek gerekir. Baharatlı besinlerden uzak durulmalıdır.

    Hamilelik, Anne adayı, Yaz hamileliği, Yaz ayları, Düşük riski, Yalnız yüzmemek, Yüzme, Bol su içmek
  • Mayıs 26, 2025

    Ülkemiz o kadar güzel ki, her yanında ayrı bir mevsim yaşanıyor, üstelik aynı anda. Ama bebekler için fark etmiyor, her an pişik ya da isilik olabiliyorlar. Bazen sıcaktan, bazen pamuk içermeyen kıyafetlerden, bazen de kullandığımız bebek bezlerinden kaynaklanan pişiklerle bebeğimiz sıkıntılı bir yaz geçirebiliyor.

    Bebeğinizin pişik sorununu çözmek kadar pişik olmasını önlemek de en az tedavi evresi kadar önemlidir. Bebek bezinin tahriş edebileceği, sonrasında isilik ile daha da sıkıntılı bir süreç yaşatacağı bölgelere bebek pudraları sürebilirsiniz. Organik pamuktan yapılmış giysilerle bebeğinizin cildinin hava almasına yardımcı olmak da mümkün.

    Ancak ne yaparsanız yapın geçmeyen bir isilik sorunu ile karşı karşıya iseniz size harika bir haberimiz var ki, çözümsüz değilsiniz.

    Deniz suyu tam bir mucize.

    Sıcak havalardan korumak için bin bir türlü önlem aldığınız, gözünüzden sakındığınız, gece uyurken bile ufak esintilerle yellediğiniz bebeğiniz pişik ya da isilik olursa çaresi denizde! Deniz suyunun temiz olması kaydıyla içeriğindeki tuz, vücuttaki isilik ve pişiğin panzehiridir. Bebeğinizi kucağınızda kontrollü bir şekilde deniz suyuyla temas etmesini sağladığınızda, bu sıkıntılı konuya çözüm bulmuş ve bebeğinizi doğal yoldan tedavi etmiş olursunuz. Pişik ve isilik sıkıntısı olan çocukların uyku problemi başta olmak üzere anneleriyle birlikte yaşadığı birçok konuya da çözüm üretmiş olursunuz.

    Sıcak havalarda bebeğinizi klimalardan koruyun!

    Yaz sıcağının en yüksek değerlere ulaştığı Temmuz Ağustos aylarında bebeğinizi sıcaktan korumak isterken ona bilmeden kötülük ediyor da olabilirsiniz. Uzmanlar, klimaların ortalama 25-26 derecede tutulması gerektiğini, özellikle nem alma özelliğinin aktif kullanılması gerektiğini belirtiyor. Nemden arındırılan bir odada ısı değeri 26-27 derece olsa dahi bebeğinizin isilik ya da pişik olmayacağı konusunda hemfikir olan uzmanlar, “çok sıcak, bunaldım” deyip kendi vücut değerine göre klimanın ayarlamasını değiştiren anne babalar nedeniyle bebeğinizi hasta edebileceğiniz konusunda uyarıyor.

    Pişik ve isilik, en çok baş bölgesinde ve vücut kıvrımlarında görüldüğü için, bebeğinizin beslenmesine de dikkat etmenizde fayda var. Kilolu bebeklerde daha çok kıvrım (boğum) oluşacağı için isilik problemini daha derin yaşayabilirler. Bu nedenle sık banyo ve banyo sonrası bu bölgelere nemlendirici tarzı (zeytinyağı, bebek yağları, bebek losyonları gibi) ürünler sürmeniz faydalı olacaktır.

    Bebek cildi, Bebek pudrası, Nemlendirici ürünler, Cilt tahrişi, Uyku problemi, Vücut kıvrımları
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı