ORGANICKID BLOG

  • Nisan 04, 2025

     

    Kışın en yoğun geçtiği aylardan Şubat, bebeğinizin soğuk havalarda oluşabilecek hastalıklardan korunması için sıkı bir koruma ve beslenme düzeninde de ekstra özen gösterilmesini gerektiriyor.

    Bebeğinize sunacağınız mamaların organik, doğal malzemeler ile hazırlanması kadar; mama formüllerinde seçilen malzemelerin besin değerleri de çok önemli. Bebeğinizi kışın en sevilen sebzeleri havuç ve pırasanın yanında, yüksek besin değeri ile içinizin rahat etmesini sağlayacak balık ile koruyun.

    Pırasa, güçlü bir antioksidan olmasının yanı sıra, içerdiği mineraller ile kalp ve damar sağlığını koruyucu etkilere sahiptir. KAC ve B6 vitaminlerine sahip olan pırasa, kemik ve doku gelişimine de olumlu etkiler yaparak bebeğinizin gelişimine katkı sağlar.

    Lutein adlı birleşiği barındıran pırasa, göz hücrelerini koruma özelliği ile bilinir. Havuçta bulunan E vitaminlerinin de göz sağlığına olan olumlu etkileri düşünüldüğünde, balıkla birleşen bu sebzelerin görme ve beyin fonksiyonlarına kazandırdığı yararları göz önüne almakta fayda var.

    Omega 3 yağ asitleri bakımından oldukça zengin olan balık ise bebeğinizin beyin ve sinir sistemi gelişimini olumlu yönde etkileyecek birçok faydalı minerale sahiptir. Düzenli ve yeterli balık tüketimi bebeğinize sağlayacağı faydalar şunlardır;

    Odaklanmada artış

    Enerjik bir ruh hali

    Düşünce yapısında gelişim

    Bağışıklık sisteminin güçlenmesi

    Cilt hastalıklarına yakalanma riskinin azalması

    Beyin fonksiyonları ve IQ seviyesinde artış

    Konsantrasyonda güçlenme

    Uyku düzeninin sağlanması

    Duygusal konuda istikrar

    Hiperaktiviteyi kontrol altına alma

    Kalp hastalığı ve kanser türlerine karşı vücut direncinin artırılması

    Bebekler İçin Organik Balık, Havuç ve Pırasa Püresi

    Malzemeler:

    50 gram balık fileto (levrek kullanabilirsiniz)

    3 adet soyulmuş ve doğranmış organik havuç

    1 adet pırasa sapı (sadece beyaz kısımları)

    Yarım su bardağı içme suyu

    Hazırlanışı:

    Orta boy bir tencerede 1-2 bardak kadar su kaynatın. Kaynattığınız suyun üzerine buharda pişirme sepetini yerleştirin. Buharda pişirme sepetinin içine havuçları ve doğradığınız pırasaları ve balıkları ekleyin.

    Balık, havuç ve pırasaları istediğiniz kıvama gelene kadar buharda pişirin ve tencerede suyun bitmesi durumunda su ekleyin. İstediğiniz kıvama gelen malzemeleri daha sonra mutfak robotundan geçirerek püre haline gelinceye kadar parçalayın.

    Bu tarif ile hazırlayacağınız mamayı buzdolabında 3 gün, derin dondurucuda ise 2 ay kadar saklayabilirsiniz. Bu mama tarifini 7. aydan sonra tercih edebilecek olsanız da, bebeğinizi balık gibi farklı gıdalar ile tanıştırmadan önce doktorunuza danışmanızda fayda var.

     

     

    bebek püresi, bebek maması, havuçlu mama, bebek beslenmesi, sağlıklı mama püre tarifleri
  • Nisan 04, 2025

    1 yaşından büyük bebeğinizin ve çocuğunuzun zaman zaman atıştırmalık hafif yemekler istediği olur. Sağlıklı atıştırmalık konusu, her annenin üzerinde defalarca düşünmek zorunda kaldığı ve ince eleyip sık dokumaya özen gösterdiği bir konu. Doğal içerikler bulunduran sağlıklı tarifler, aynı zamanda cezbedici bir lezzete sahip olarak çocukları da mutlu etmeli ve bu dengeyi yakalamak zaman zaman zor olabiliyor. Atıştırmalıklar kadar çekici hale getirilen sebze karışımı tarifleri, bu noktada tam da aradığınızı bulmanızı sağlıyor.

    Çocukların küçük parçalar halinde atıştırmalık olarak tüketebileceği brokoli ve kaşar peynirli nugget tarifi, sebze ve süt ürünü içeriği ile doğal olarak hazırlayabileceğiniz ve galeta unu ile de lezzetine lezzet katan yeni bir tat. 1 yaşından büyük bebeklerinizin ve çocuklarınızın keşfederken çok seveceği brokoli ve kaşar peynirli nuggetta dikkat etmeniz gereken nokta, yumurta içeriyor olması. Eğer bebeğiniz 1 yaşına yeni girmişse veya yumurtaya karşı alerjisi olduğundan şüpheleniyorsanız, mutlaka doktorunuza bu konu hakkında danışmanız gerekir. Bebeğinizin yumurta tüketememesi durumunda tarifte belirttiğimiz gibi sebze püresi kullanabilirsiniz.

    Brokoli ve Kaşar Peynirli Nugget

    Yarım kilogram brokoli

    1 su bardağı galeta unu

    1,5 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri

    3 büyük organik yumurta veya 5 organik yumurta sarısı

    Eğer yumurta kullanmak istemiyorsanız, istediğiniz bir meyvenin veya ssebzenin püresini hazırlayarak ekleyebilirsiniz.

    Fırın tepsisini yağlamak için yetecek miktarda organik zeytinyağı

    İsteğe bağlı olarak, sarımsak tozu, biber, fesleğen, kekik veya benzer bir baharatı ekleyebilirsiniz.

    Hazırlanışı

    Brokoliyi haşlayın. Buharlı pişirme tekniği uygularsanız, içindeki vitaminlerden daha iyi verim alırsınız.

    Fırını 180 dereceye ısıtın

    Fırın tepsisini ince bir kat olacak şekilde zeytinyağı ile yağlayın

    Brokolileri eğer su ile pişirmişseniz süzün ve doğrayın

    Brokoli, organik yumurtalar veya meyve/sebze püresi, kaşar peyniri ve galeta ununu karıştırın.

    Karışımı bir kaşık yardımı ile veya elinizle karıştırın ve tüm malzemelerin birbirine karışmasını sağlayın

    Elde ettiğiniz karışımı, küçük nugget şekilleri veya şeritler halinde ayırarak, yağladığınız fırın tepsisine dizin

    Nuggetları yerleştirdiğiniz tepsiyi fırına verin ve bir yüzü kızardığı zaman çevirerek diğer yüzünün de kızarmasını sağlayın.

    20-25 dakika sonra nuggetları fırından alın

    Küçük şekiller vermeniz halinde cips gibi tüketilebilecek nuggetları, dilerseniz daha büyük şekiller haline getirerek ve üzerine yoğurt ekleyerek de servis edebilirsiniz.

    Küçük gurmelere afiyet olsun!

    sağlıklı atıştırmalık, sebzeli atıştırmalık, ev yapımı nugget, sağlıklı yemekler
  • Nisan 04, 2025

    Bebeğiniz için farklı lezzetler sunma serüveninizde, sıradaki durağınız İtalya. İtalyanların ünlü lezzeti risotto, bebeğiniz için de farklı ve aynı zamanda çok besleyici alternatif bir mama olabilir. Mevsim sebzeleri ile zenginleştirebileceğiniz ve besin değerini artıracağınız risotto ile bebeğinize hem çok leziz hem de çok faydalı bir öğün servis etmeniz mümkün.

    Bebekler için risotto tarifimizde, pirince eşlik edecek olan sebzelerimiz faydaları ile dillere destan olmuş ıspanak ve balkabağı. Faydaları ile içinizi rahatlatacak ve rengarenk görüntüsü ile içinizi açacak bu tarif ile minik gurmenizin damak tadının gelişmesine de katkıda bulunabilirsiniz.

    Risotto tarifinde yer alan balkabağı, yüksek lif içeriği ile sindirime yardımcıdır. Vücuttaki iltihabın kolayca iyileşmesini sağlayan balkabağı, A ve E vitaminleri de içererek göz sağlığına da olumlu etki eder. Balkabağı; aminoasitler, çinko, potasyum, kalsiyum ve demir içeriği ile de besin değeri bakımından zengin bir sebze.

    Temel Reis’in o eğlenceli hikayesi ile çocukluğumuzun süper gücünü temsil eden ıspanak ise yine lif içeriği yüksek bir gıda. K vitamini içeren ıspanak, kemik sağlığının gelişiminde olumlu rol oynar. Sinir sisteminin gelişimine etki eden ıspanak, gerginliği azaltır ve rahatlama sağlar. Beta karoten ve C vitamini içeren ıspanak, bağışıklık sisteminin güçlenmesinde de büyük faydalara sahiptir.

    Bebekler İçin Kabak ve Tavuklu Risotto Tarifi

    Malzemeler

    2 su bardağı organik tavuk suyu

    Çeyrek balkabağı

    1 tatlı kaşığı organik zeytinyağı

    1 su bardağı Arborio pirinç

    1 demet organik ıspanak

    Hazırlanışı

    Çeyrek balkabağının kabuklarını soyun ve küçük parçalar halinde doğrayın.

    Doğradığınız kabakları bir tencerede yaklaşık 10 dakika kadar haşlayın. Kabaklarınız pişmiş ancak diri olmalıdır.

    Küçük bir tencereyi ocağa yerleştirerek, orta ateşe bırakın. Organik zeytinyağını tencereye dökün ve ısıtın. Yağ ısındıktan sonra, Arborio pirinci ekleyin. Pirinç şeffaf bir renk almaya başlayıncaya dek, yağın içerisinde karıştırarak kavurun.

    Pirinçler kavrulduktan sonra, tencereye 2 su bardağı tavuk suyunu azar azar ekleyin ve pirinçle karıştırmaya devam edin.

    Pirinç ve tavuk suyu karışımını kısa süre beklettikten sonra, temizleyip doğradığınız ıspanakları ve haşlayıp süzdüğünüz kabakları tencereye ekleyin.

    Bebeğinizin yaşına ve çiğneme kabiliyetine göre, yemeğin diri veya püre olmasını tercih edebilirsiniz. Bu noktadan sonra, bu tercihinize uygun olacak sürede yemeği pişirin.

    Eğer püre haline getirmek istiyorsanız, yemeği bir blender yardımı ile karıştırın.

    mama tarifleri, ıspanaklı mama, balkabaklı tarifler, sağlıklı tarifler
  • Nisan 04, 2025

    Minik gurmeler, her zaman tükettikleri mamaların yanı sıra, atıştırmalık farklı lezzetleri de tatmayı çok sever. Hep aynı menülerden sıkılan miniklere eğlenceli bir alternatif olacak ve sizin de içinizi rahat ettirecek tatlı tarifler, mutfağınızdan sağlıklı ve leziz kokular yayacak.

    Tatlı alternatifleri, elbette ki şekersiz. Sağlıklı ve şeker içermeyen tatlı tarifleri, şeker kullanımı konusunda çekimser kalan ve bebeğinin tabağında şekerli içerik görmek istemeyen anneler için güvenli bir liman.

    Bu tarif, tatlı lezzetini hurmadan alıyor. Bildiğiniz gibi hurma, yüksek lifli içeriği, şekeri dengeleme özelliği ve benzersiz lezzeti ile vazgeçilmez meyvelerden biri. Hurmanın içerisinde yüksek oranda C vitamini bulunuyor. Bu vitamin, vücudun bağışıklık sistemini güçlendirerek özellikle bahar aylarında havaların sık değişmesinden kaynaklı soğuk algınlıklarına karşı koruma sağlıyor.

    Hurmanın içerisinde ayrıca flor bulunuyor. Flor, dişleri gelişmekte olan bebekler için önemli bir mineral. Flor ile bebeğinizin dişlerini güçlendirir, koruyabilir ve çıkmakta olan dişlerinin sağlıklı gelişimini destekleyebilirsiniz.

    Selenyum da hurmada bulunan minerallerden birisidir. Selenyum, antioksidan özelliklidir ve bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlar. Antioksidan özelliği ile vücudu temizleyen selenyumun kansere karşı koruma sağladığı da biliniyor.

    Kan sağlığı açısından da faydalı olan hurma, demir içeriği ile kan üretimini destekler ve anemi gibi hastalıklara karşı koruma görevini üstlenir. Kan üretiminin sağlanması için demir içerikli gıdalar da çok önemlidir.

    Siz de bebeğinize hurmanın besleyici özelliği ile sağlıklı ve lezzetli bir alternatif sunun.

    Bebekler ve Çocuklar İçin Tatlı Şekersiz Çıtırlar

    Malzemeler

    Yarım su bardağı taze hurma

    Yarım su bardağı hindistan cevizi

    Yarım su bardağı yulaf

    Yarım su bardağı badem

    3 çorba kaşığı tereyağı

    1 portakal

    Hazırlanışı

    Hurmaları çekirdeğinden arındırın.

    Hurma, hindistan cevizi, yulaf ve bademi mutfak robotunda birbirlerine iyice karışıncaya kadar çekin.

    3 çorba kaşığı soğuk tereyağı ile robotta çektiğiniz karışımı birbirine ekleyin.

    Portakalın suyunu sıkın ve tereyağlı karışımla birlikte harmanlayın.

    Oluşan hamuru top şekline getirerek bir streç filme sarın ve bir gün boyunca buzdolabında bekletin.

    Beklettiğiniz hamuru buzdolabından çıkararak küçük kurabiyeler halinde, dilediğiniz gibi şekillendirerek yağlı kağıt serilmiş bir fırın tepsisine dizin.

    3-4 mm kalınlığında şekillendirirseniz, çıtırlığını daha iyi koruyabilirsiniz.

    170 dereceye önceden ısıttığınız fırına, fırın tepsisini sürün.

    20 dakika boyunca pişirin, çıtırların üzeri kahverengi olmaya başlayınca, tepsiyi fırından alın.

    Süt veya taze sıkılmış meyve suları ile birlikte servis edebilirsiniz.

    mama tarifleri, şekersiz tatlı, hurmalı tarif, sağlıklı tatlı, bebek atıştırmalıkları
  • Nisan 04, 2025

    Film ve dizilerde bir bebek sahibi olan veya bir bebeğe bakmak durumunda kalan herkesin öncelikli imtihanı, bebeğin altını değiştirmektir. Zor gibi görünen bu işlem aslında püf noktalarına dikkat edildiğinde kolayca üstesinden gelinebilecek bir rutin. Yeni anneler, babalar ve çevresindeki bir bebeğe bakanlar için bebeğin altını değiştirme yönergelerimizi izleyebilirsiniz.

    Malzemeleri hazırlayın

    Bebeğinizin bezini değiştirmek için ihtiyaç duyacağınız birçok malzeme var. Bu malzemeleri bebeğinizin altını değiştirmeden önce bir arada bulundurduğunuzdan emin olun. Bebeğinizin bezi açıkken veya alt değiştirme masasındayken bu malzemeleri aramak, işinizi zorlaştıracaktır. Bebeğinizin bezini değiştirmek için yeni bir bebek bezi, bebekler için özel olarak üretilen alkolsüz ıslak mendil veya pamuk ve su, alt değiştirme örtüsü veya alt değiştirme masası, pişik kremi ve bebek losyonuna ihtiyacınız olacak. Tüm bu malzemeleri temin ederek bir arada bulundurun.

    Nereyi kullanacağınızı seçin

    Bebeğinizin ve sizin, alt değiştirme işlemi için rahat edebileceğiniz bir yer seçin. Bazı anneler alt değiştirme masası kullanırken, bazıları yüksek olmasından dolayı masaları tercih etmez. Eğer alt değiştirme masası kullanıyorsanız, emniyet kemerinin her zaman takılı olduğundan emin olun.

    Alt değiştirme masası yerine, alt değiştirme yastığı da tercih edebilirsiniz. Bu yastıkları yere koyarak bebeğinizin altını yerde değiştirebilirsiniz. Kimi anneler de yatak gibi yumuşak zeminlerin üzerine alt değiştirme örtüsü kullanarak alt değiştirme işlemini gerçekleştiriyor. Eğer koltuk, yatak gibi bir alanda alt değiştirecekseniz, alt değiştirme örtünüzün yeterince geniş olmasını sağlayın.

    Bebek bezi nasıl değiştirilir?

    Bebek bezi değiştirirken bebeğinizi rahat edeceği şekilde sırt üstü yatırın. Üzerindeki bezin şeritlerini açarak nazikçe bebeğinizin üzerinden alın ve katlayarak bebeğinizden uzak bir yere koyun. Bebeğinizin genital bölgesini ve poposunu, bebekler için üretilen ıslak mendiller veya ıslak pamuk yardımıyla silin. İyice temizlenen bebeğinizin bel kısmına gelecek şekilde bebek bezini yerleştirin. Bezin şeritleri, bebeğinizin altında kalmalıdır.

    Doktorunuza danışarak aldığınız bir pişik kremini bebeğinizin bez altında kalan bölgelerine sürün. Bezin ön kısmını bebeğinizin göbeğine yerleştirin ve göbeğin tahriş olmaması için o bölgede kalan bezi kıvırın. Bez sıkı olmalı ancak bebeğinize çok fazla baskı uygulamamalı. Rahatsız edebilir ve hatta kusmasına sebep olabilir. Şeritleri ön kısma yapıştırdıktan sonra bebeğinizin bacaklarına ve göbeğine bebek losyonu sürerek nemlendirin.

    Alt değiştirme bezini toplayın ve yıkayın. Ellerinizi de yıkamanız çok önemlidir. Yedek alt değiştirme bezleri bulundurarak aynı bezi iki kez üst üste kullanmadığınızdan emin olun.

    bebek bezi, bez değiştirme
  • Mart 20, 2025

    Uzakdoğu, eşsiz kültürü ve zengin mutfağı ile damaklara farklı lezzetler kazandırıyor. Bebeğinizin yemek konusunda geniş bir zevki ve gelişmiş beğenilerinin olması için, onu dünya lezzetleri ile erkenden tanıştırmanız iyi bir fikir olabilir. Bebeğinizi küçük bir gurme olarak yetiştirirken, besleyici ve doğal içerikler ile ona sayısız fayda sağlayabilirsiniz.

    Pirincin birçok tarifte farklı şekillerde kullanıldığı uzakdoğu mutfağında, kavrulmuş pirinç de farklı şekillerde yorumlanarak alışılmadık lezzetlere dönüşüyor. Soya sosunun tatlı-tuzlu karışımı lezzetini, soğan ve jambonun baharatlı aroması ile birleştirerek siz de mutfağınızda farklı kokular elde edebilirsiniz. Bu tarifte aynı zamanda yumurta da bulunuyor. Bildiğiniz gibi yumurtanın içindeki minerallerin sağladığı sayısız fayda var. Böylece aynı tarifin içerisinde bebeğiniz için birçok faydayı bir arada sunabileceksiniz.

    Soya ise uzakdoğu mutfağının yıldız malzemesi. Çok seveni olduğu gibi sevmeyeni de fazla olan soya sosunu sevenler, ondan vazgeçemiyor. Soya da faydaları ile ünlü bir gıda. Aromatik bir lezzete sahip olan soya, kalp ve kolesterol konusunda dengeleyici bir özelliğe sahip. Ayrıca yapılan araştırmalarda, soyanın fazlaca tüketildiği uzakdoğu toplumlarında rahip ve meme kanseri türlerinin de daha az meydana geldiği görülüyor. Bu da, soyanın kansere karşı koruyucu bir özelliğe sahip olduğu çıkarımını beraberinde getiriyor.

    Bu tarifi, 1,5-2 yaşından itibaren bebeğinize sunabilirsiniz, ancak soya sosunun içindeki tuz oranı ve diğer malzemelerin kullanımı konusunda, doktorunuza danıştıktan sonra tarifi denemenizi öneriyoruz.

    Malzemeler
    1 çorba kaşığı sıvı hindistan cevizi yağı

    2 adet ince doğranmış jambon dilimi

    2 adet arpacık soğan

    100 gram bezelye (organik dondurulmuş bezelye de kullanabilirsiniz)

    80 gram taze fasulye

    1 adet havuç

    400 gram esmer pirinç

    2 çorba kaşığı buğday içermeyen soya sosu

    2 adet orta boy yumurta

    Hazırlanışı
    Arpacık soğanı ince dilimler halinde kesin.

    Taze fasulyeleri küçük parçalara bölün.

    Havucu dilimleyin.

    2 adet yumurtayı çırpın.

    Pirinçleri daha önce biraz yumuşayacak şekilde pişirin.

    Büyük boy bir tavayı yüksek ateşe koyarak, hindistan cevizi yağını ısıtın.

    Hindistan cevizi yağı ısındıktan sonra, ocağın ateşini orta kıvama getirin. Arpacık soğan, bezelye, jambon, fasulye ve havuçları ekleyerek 3-4 dakika kadar pişirin.

    Tavaya pirinci ekleyerek 5 dakika kadar daha kavurun.

    Pirinçler kavrulduktan sonra soya sosunu ekleyerek 2 dakika daha pişirmeye devam edin.

     

    Pirinçleri tavanın bir kenarına ayırın ve öteki kenara yumurtayı dökerek karıştırın. Pirinçler ve diğer malzemelerle yavaşça karıştırarak kısa bir süre daha pişirmeye devam edin.

    Uzakdoğu mutfağı, Sebzeli kavrulmuş pirinç, Bebek beslenmesi, Besleyici tarif, Sağlıklı Yemek
  • Mart 20, 2025

    Piknik mevsimi, park günleri ve keyifli zamanlar geldi! Bebekleriniz ve çocuklarınızla açık havanın keyfini çıkaracağınız ve doyasıya eğleneceğiniz bu günlere sağlık sorunları ile gölge düşürmemek için, çocuklarınızın bahar alerjisine yakalanma ihtimalini göz önünde bulundurmalısınız.

    Bahar aylarında, bebeklerde ve çocuklarda solunum ile ilgili bir takım sorunlar yaşanabilir. Bebeğinizde ve çocuğunuzda soğuk algınlığı, nezle gibi belirtiler, hapşırma, kuru öksürük gibi sorunlar ortaya çıktıysa ve ilk başka mevsimsel bir grip veya nezle gibi düşündüyseniz, bu durumun takibini iyi yapmalısınız. Bir türlü geçmeyen soğuk algınlığı belirtileri, alerjik rinit ve bahar alerjisinin habercisi olabilir.

    Çocuklarda bahar alerjisi genellikle 2 yaşından itibaren ortaya çıkar. Bir bebeğin bünyesinde bu alerjiye eğilim varsa, bu durum genellikle iki bahar mevsimi geçirdikten sonra kendisini gösterir. Alerjik rinit, belirtileri itibariyle mevsimsel hastalıklara çok benzer.

    Alerjik rinit; saman nezlesi, bahar nezlesi olarak da adlandırılabilir ve üst solunum yollarını etkiler. Alerjik rinitten muzdarip olan çocuğunuzda; baş ağrısı, iltihaplı burun akıntısı, öksürük, hapşırma gibi belirtiler görülür. Daha ileri durumlarda solunumda güçleşme gibi etkiler de gözlemlenebilir.

    Alerjik rinitin sebebi, çoğunlukla bahar aylarında ortaya çıkan polenler. Çiçeklerin açmaya başladığı bahar aylarında sıklıkla solumak durumunda kaldığımız polenler, alerjiye eğilimli çocuklarda zorlayıcı etkilere sebep olabiliyor. Bu yüzden özellikle baharın ilk dönemlerinde çocuğu iyi gözlemlemek ve şüphelenildiği durumlarda mutlaka doktora götürmek gerekiyor.

    Alerjik rinitin kesin olarak bir tedavisi olmadığı gibi, yaşam kalitesini etkileyen faktörleri ilaç tedavisi ile azaltmak mümkün. Böylece alerjinin etkileri yüzünden kendini kötü hisseden, hasta olduğunu düşünen ve sosyal hayatı etkilenen çocuğunuzu rahatlatabilirsiniz. Ancak ilaç tedavisi de, çok uzun vadede etkisini kaybedebiliyor.

    İlaç tedavisinin yeterli gelmeyeceğinin anlaşıldığı durumlarda, doktorunuz sizin için uygun bir aşı planı çıkarabilir ve çocuğunuzu aşı ile tedavi edebilirsiniz. Aşılar genellikle 2-3 haftada bir yapılacak şekilde planlanıyor; bu yüzden tatilinizi ve seyahatlerinizi bu takvime göre ayarlayacağınızı bilmekte fayda var. Aşının aksatılması, alerjik rinit tedavisinin etkili olması açısından tavsiye edilmiyor.

    Alerjik rinitin etkilerinin azaltılması için şu önlemleri alabilirsiniz:

    • Çocuğunuzu sigara içilen ortamlardan uzak tutun.

    • Bahar aylarında, saat 14.00’e kadar çok fazla dışarıda vakit geçirmemesine özen gösterin.

    • Klima kullanıyorsanız, filtresinin temiz ve bakımlı olduğundan emin olun.

    • Polenlerin yoğun olarak havada dolaştığı saatlerde evinizin balkon kapısını ve camlarını kapalı tutun.

    • Evde tüylü hayvan beslemekten kaçının.

    Çocuklarda bahar alerjisi, Alerjik rinit, Bahar nezlesi, Mevsim alerjisi, Bağışıklık, Alerji tedavisi, Polen alerjisi
  • Mart 20, 2025

    Bazı çocuklar et, bazıları ise sebze sevmez. Yemek seçme huyu olan çocuklara, yemeyi reddettiği malzemeleri başka malzemelerle bir araya getirerek bir karışım halinde sunmak kimi zaman harika bir çözüm olabilir.

    Hem et hem de sebzenin bir araya geldiği tarifler deneyerek, çocuğunuza farklı lezzetler hazırlayın. Çok sevdiği bir sebze veya lezzet artırıcı başka bir ürün varsa, tarifinize o lezzetle zenginlik katın ve ilgisini çekmeye çalışın. Örneğin, çocuğunuz peyniri çok mu seviyor? Tarifimizdeki köftelerin üzerine pişmesine 2-3 dakika kala peynir rendesi serperek eritebilirsiniz ve bu tarifi onun için çok daha cazip bir hale getirebilirsiniz.

    Tavuklu ve havuçlu toplar tarifi, proteinin yanı sıra vitamin içeriği ile de oldukça zengin. Havucun sahip olduğu E vitamini, betakaroten ve antioksidanlar; çocuğunuzun hem göz sağlığı, hem de bağışıklık sistemi için çok faydalı. Bunun yanı sıra, yine antioksidan ve vitamin yönünden zengin olan elmanın da vücudu hastalıklardan koruyarak direnç artırıcı bir işlev gördüğünü biliyoruz. Siz bu tarife kendi yorumunuzu katarak başka bir sebze daha eklemeyi tercih edebilirsiniz.

    Tavuklu ve Havuçlu Top Tarifi

    Malzemeler
    Yarım kilogram organik tavuk veya organik hindi eti

    1/4 fincan elma püresi

    1/2 fincan rendelenmiş havuç

    1/2 fincan iyice yıkanmış ve doğranmış organik ıspanak

    1/4 fincan doğranmış taze soğan

    1 yumurta

    1/2 fincan kırıntı ekmek

    1/2 çay kaşığı kimyon

    Tuz ve karabiber

    Hazırlanışı
    Öncelikle tavuk veya hindi etinizi robotta veya makinede çekilmiş hale getirin.

    Organik elmaları püre haline getirin.

    Havuçları rendeleyin ve ıspanakları çok iyi yıkadığınızdan emin olduktan sonra doğrayın.

    Bayat ekmekleri kırıntı halinde köftelik kıvama getirin.

    Taze soğanları da doğrayarak hazır halde bırakın.

    Büyükçe bir kap alarak tüm malzemeleri koyun ve elleriniz yardımıyla dikkatlice karıştırın.

    Fırını 200 dereceye ayarlayarak önceden ısınmasını sağlayın.

    Malzemelerin yapışmaması için tepsiye pişirme kağıdı serin.

    Karıştırdığınız malzemeleri ceviz büyüklüğünde toplar elde edeceğiniz şekilde elinizle yuvarlayın.

    Hazırladığınız tavuklu topları pişirme kağıdı serdiğiniz tepsiye aralıklı olarak yerleştirin.

    Tepsiyi, önceden ısıttığınız fırına yerleştirin ve 10-12 dakika kadar pişirin.

    Köftelerin rengi kahverengileşmeye başlamış olmalıdır.

     

    Eğer çok büyük toplar yapmazsanız, bu tariften ortalama 30-35 köfte elde edebilirsiniz. Hazırladığınız yemeği 2 gün boyunca buzdolabında, 3 ay boyunca da derin dondurucuda saklayabilirsiniz.

    Sağlıklı Tarifler, Yemek seçen çocuklar, Et sebze tarifleri, Besleyici tarifler, Sağlıklı atıştırmalıklar, Tavuklu havuçlu tarifler
  • Mart 20, 2025

    Çocuklar, doğdukları ve dünyaya tanımaya başladıkları andan itibaren gerek oyuncaklar, gerek kıyafetlerindeki figürler, gerek dinledikleri masallar ile hayvanları tanımaya başlar. Peki bir evcil hayvan ile çocuğunuz bir arada yaşayabilir mi? Evcil hayvan ile bir arada yaşamanın aslında çocuğunuz için faydalı birçok yönü vardır.

    Soyut kavramları algılamada yardımcı olur
    Kimi zaman çocuklar, ebeveynlerinin açıklamakta epey zorluk çektiği sorular sorabilir. Bu sorular, genellikle soyut kavramlar üzerine yoğunlaşmıştır. Doğum, ölüm, ailedeki pozisyon gibi konular, çocuğun merak içinde kaldığı konulardır. Kimi aileler bu konuları konuşmaktan çekinir. Bazı ebeveynler ise açıkça anlatma yolunu seçer ancak karşısındakinin bir çocuk olduğu unutularak, bir yetişkinle konuşur gibi yapılan açıklamalar istenmeyen sonuçlar getirebilir. Bir evcil hayvanın hayatında da tıpkı insanlar gibi bu soyut kavramlar yer alır. Bu tip kavramları evcil hayvanının üzerinde görerek deneyimlemek, çocuğunuzun soyut kavramları daha rahat kavrayabilmesini sağlar.

    Çocuğunuzun sorumluluk duyguları gelişir
    Evde artık ona ait bir şey var. Evcil hayvanın bir oyuncak olmadığını ve onun da tıpkı insanlar gibi kendine özgü ihtiyaçları olduğunu öğrenen çocuğunuza, evcil hayvanıyla ilgili birtakım sorumluluklar verebilirsiniz. Bu sorumlulukları, çocuğunuzun yaşı ve buna bağlı olarak edindiği kabiliyetleri göz önünde bulundurarak vermelisiniz. Evcil hayvanına düzenli olarak yemek vermek, onun temizliği, oyun saati veya bakımıyla ilgilenmek görev bilinci açısından olumlu sonuçlar doğurur.

    Başarma duygusu pekişir ve kendine güveni gelişir
    Kendisine verilen sorumluluğu yerine getiren çocuğunuz, evcil hayvanının onunla ne kadar iyi anlaştığını ve hayatını ne kadar mutlu sürdürdüğünü gördüğünde, aldığı sorumluluğu başardığını düşünür. Onun bu başarısını siz de sözlü olarak onunla paylaşıp destekleyebilirsiniz. Sorumluluğunu yerine getirmenin olumlu sonuçlar getireceğini fark eden çocuğunuz, aldığı görevleri yerine getireceğine inanır ve bu konuda kendine güven geliştirir.

    İçsel sorunlarını paylaşarak rahatlamasına yardımcı olur
    Evcil hayvanlar, sahiplerinin en yakın arkadaşlarından biri olmayı başararak ruhsal dinginlik sağlar. Sevginin en saf hallerinden biri olan evcil hayvan ve çocuklar arasındaki sevgi bağı ile, çocuğunuz ifade edemediği duygularını onunla paylaşabilir. Çocuğunuz, yalnızlık çektiği anlarda evcil hayvanınızı eksiklik çektiği olgunun yerine koyabilir ve özellikle aile içi sorunların yaşandığı durumlarda daha güçlü bir psikolojiye sahip olur.

     

    Evcil hayvan almadan önce nelere dikkat edilmeli?
    Evcil hayvan almadan önce, çocuğunuzun bu fikir karşısında ne düşüneceğini mutlaka konuşmalı, eve bir hayvan almadan önce onu dış ortamlarda evcil hayvanlarla tanıştırmalısınız. Çocuğunuzun sağlığı açısından bir sorun olup olmayacağını öğrenmelisiniz. Sonradan alerji vb. durumlar ortaya çıkması çocuğunuzun evcil dostundan ayrılarak hayal kırıklığı yaşamasına sebep olabilir.
    Ailenizin maddi durumu ve evinizin düzeninin bir evcil hayvan için uygun olup olmayacağını düşünmelisiniz. Bir evcil hayvan almaya karar vermeden önce tüm aile bireyleri olarak oturup konuşmalı ve bu konuda oy birliğine varmalısınız.

    Çocuk ve evcil hayvan, Çocuk gelişimi, Hayvan sevgisi, Çocuklarda sorumluluk, Hayvanlarla iletişim, Evcil hayvan sahiplenme
  • Mart 20, 2025

    Beklenen gün geldi. Doğum gerçekleşti ve size ait mucizeniz, biricik bebeğiniz artık kucağınızda. Sizin için artık lohusalık süreci başlıyor. Vücudun doğum sonrası adaptasyon sağladığı ve yaklaşık 6 hafta sürecek lohusalık döneminde nelere dikkat etmeniz gerekiyor?

    İstirahati önemseyin
    Hamilelik süresince geçirdiğiniz 9 ay ve doğum süreci, fizyolojik olarak büyük bir yorgunluk olarak geri döner. Fizyolojik yorgunluğunuz doğum sonrası telaşı ve bebeğinize kucağınıza almanın mutluluğu ile çok anlaşılmasa da, aslında önemsenmesi ve gereğinin yapılması gereken bir konudur. Yorgun düşen vücudun, iyi bir bakıma ve mutlaka dinlenmeye ihtiyacı vardır. Bunun için evinizde basit işler dışında iş yapmamaya ve birkaç hafta dinlenmeye çalışın.

    Psikolojiniz karşısında paniklemeyin
    Hamilelik süresince bebeğiniz ile geçireceğiniz günlerin hayalini kurmuş ve psikolojinizi hazırlamış olsanız bile, hayatınız artık eskisine hiç benzemeyen bir süreç halini aldı. Bu da ister istemez bir kabullenme ve uyum dönemin de beraberinde getiriyor. Dinlenme ve bebeğinizin bakımı arasında geçen şu günlerde, kimi zaman bebek bakımının tüm hayatınızı kapladığı ve bundan sonraki tüm hayatınızın bu şekilde geçeceği düşüncesine kapılabilirsiniz. Ancak telaşa mahal yok, bu sadece geçici bir dönem. Vücudunuz kendini toparladığında ve siz bebek bakımına alışıp pratiklik kazandığınızda, hayatınızı düzene sokarak her şeyi çözebilirsiniz. Unutmayın ki bu süreç geçtiğinde, size kalan yepyeni çekirdek aileniz ile birlikte keyifli günlerinizin tadını çıkarmak olacak.

    Süt konusunda uygun çözümü bulun
    Bebeğiniz süt emdiği sırada meme uçlarınızı tahriş ediyor olabilir. Bunun için doğal içerikli uygun yağ ve kremleri doktorunuz ile birlikte bularak kullanmaya başlamalısınız. Eğer bebeğinizi her an emziremeyecekseniz, sütünüzü sağarak saklamanın size en uygun yolunu bulmalısınız. Bunun için motorlu pompalar, el ile kullanılan manuel pompalar veya direkt el ile sağma yöntemlerini deneyin ve size uygun olanı seçerek sütünüzü günlük olarak sağın. Bu sayede eşiniz de bebeğinizi beslemenin keyfini yaşayabilir ve bu eşsiz hissi onunla paylaşabilirsiniz.

    Beslenmenize daha fazla dikkat edin
    Doğum sonrasında vücudunuz emzirme dönemine de girdiği için hatırı sayılır miktarda demir ve mineral kaybedecektir. Bunun için doktorunuzla da görüşerek kendinize uygun bir beslenme planı oluşturmalı ve eğer ihtiyaç varsa gıda takviyesine başlamalısınız.

     

    Doğumdan sonra, sindirim sisteminizde de bazı etkiler görülür ve bağırsaklarınızın hareketleri yavaşlayabilir. Bunun için de lifli gıdalar tüketerek kabızlık gibi sorunlarla karşılaşma olasılığınızı düşürebilirsiniz. Bu tip sorunlar, karnınız ve kasıklarınızın hassas olduğu bu dönemde sizi çok daha fazla zorlayacağı için mutlaka önlem almalısınız.

    Lohusalık dönemi, Lohusa anneler, Emzirme dönemi, Doğum sonrası psikoloji, Lohusalıkta beslenme, Lohusalıkta istirahat
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı