ORGANICKID BLOG

  • Mart 20, 2025

    Yaz aylarının sıcaklarında bebekler ve çocuklar da rahat giyinmek ister. Malum 2 yaş krizleri başlangıcında ise artık kendi seçimlerini ve kıyafet kombinlerini de kendileri yapmaya başlar. Sizler rahat giyinsin, terlemesin, pişik olmasın diye düşünürken onlar bugün ne renk giysem veya bugün nasıl bir aktivite yapsam diye düşünebilirler.

    Yaz aylarında önemli olan rahat, terletmeyen, cildi tahriş etmeyen kıyafet seçimleri yapmaktır. Çocukları sürekli bahçede, denizde, havuzda oynayan aileler günde en az 2 en fazla 5 kıyafet değiştirmeye hazırlıklı olmalıdır.

    Eğer bebeğinizin veya çocuğunuzun bu sıcak aylarda ne giyebileceğini düşünmekten yorulduysanız aşağıdaki listemize bir göz atmanızda fayda var.

    Kat Kat Giydirmeyin

    Bebeği fazla giydirmek de olumsuz sonuçlar doğurabilir. Özellikle yaz bebekleri terleme olasılığına daha çok maruz kalacağından, buna dikkat etmek gerekir. Ani hava değişiklikleri karşısında kat kat giydirilen bebeğin terli bir vücutla üşütmesi kaçınılmazdır. Nezle, burun akıntısı gibi istenmeyen sonuçlar bebeğin yaşam kalitesini düşürür, sizi sıkıntıya sokar. Tek parça ürünleri sakın görmezden gelmeyin. Hem erkek hem de kız bebekler için kapri tulumlar, kız bebek ve çocuklar için ise elbiseler çok pratik bir seçim olacaktır.

    Pamuklu Ürünler Tercih Edin

    Sentetik malzemeden üretilmiş giysiler, bebeğinizin veya çocuğunuzun hassas cildinde egzamaya kadar varan rahatsızlıklara yol açabilir. Tedavi edilmeyen egzama ciltte kalınlaşmaya neden olur. Özellikle ailesinde alerji, astım gibi rahatsızlıkları bulunan bebekler, sentetik giysiler karşısında daha çok risk altındadırlar. %100 pamuklu kısa kollu body’ler yazın olmazsa olmazı arasındadır. Çok sıcak havalarda sadece body giydirmeniz bile yeterli olacaktır.

    Kolay Giydirilebilen Ürünler Alın

    Bebek giysisi seçerken dikkat edilmesi gereken en önemli etkenler, rahat, kullanışlı ve organik malzemeden üretilmiş olmasıdır. Yumuşak, kolay giydirilip soydurulabilen giysilerle, rahat hareket etmesini sağlayabileceğiniz gibi uyku konforunu da hazırlamış olcaksınız. Bunun için t-shirt, şort en rahat giydirip çıkarabileceğiniz ürünler olacaktır.

    Bebek yaz kombinleri, Bebek giyim önerileri, Rahat bebek kıyafetleri, Terletmeyen bebek kıyafetleri, Pamuklu giysiler, Bebek yazlık giyim
  • Mart 20, 2025

    Bebekler tam doymadan uyuduklarında geceleri sık sık uyanırlar. Zamanla bu rutin haline gelir ve her gece ortasında ek gıda ihtiyacı duyarlar. Bu yüzden annelerin birçoğu gece yatmadan önce bebeklerine pirinç unundan veya irmikten pişirdikleri muhallebileri yedirirler. Muhallebinin hem tok tutma özelliği hem de gaz yapmama özelliği olduğundan 6 ay ve sonrası bebeklerde genellikle akşam maması olarak tercih edilir.

    Çocuklara meyve yeme alışkanlığını katma görevi de annelere düştüğünden ek besinlere bu tatları karıştırarak vitamin dolu mamalar hazırlarlar. Bunların arasında lif bakımından zengin olan armut C ve K vitamini içerir, sindirimi kolaylaştırır ve kalbi korur. Özellikle kabızlık problemi yaşayan bebeğinize armutlu mamalar hazırlayabilirsiniz.

    Aşağıda bulunan tarifi 7 ay ve üzeri bebeğinize rahatlıkla yedirebilirsiniz.

    Armutlu İrmikli Muhallebi


    Yaş Aralığı:

    7 ay ve sonrası için uygun

    Hazırlama Süresi:

    15 dk

    Malzemeler:

    1 Adet Yumuşak Armut

    1 Yemek Kaşığı İrmik

    150 ml Su (1 yaş sonrası bebekler için organik günlük süt)

    Hazırlanışı:

    Yıkanmış ve kabukları soyulmuş olan armut rendelenip ayrı bir kapta bekletilir.

    150 ml suyu 1 yemek kaşığı irmik ile tencereye ilave edip kaynayana kadar karıştırılır. Rendelenmiş olan armut karışıma ilave edilir. 5 dakika daha karıştırılır. Muhallebi hazır olduğunda ılıması için ayrı bir kaba alınır.

     

    Artan mamayı buzdolabında saklayıp 1 gün sonra tekrar yedirebilirsiniz.

    Bebek maması, armutlu mama, İrmikli mama, İrmikli muhallebi, Ev yapımı mama, Bebek püresi, Ek gıda tarifleri, Sağlıklı tarifler
  • Mart 20, 2025

    Bebekler 6 aydan sonra anne sütüne ek gıdalara ihtiyaç duymaya başlar. Bu aşamada bebeklerin seveceği ve onlara sağlıklı gelecek mama tarifleri bulmak da annelere düşer. İlk aylarda henüz sindirim sistemi tam gelişmemiş bebekleri yeni katı gıdalara alıştırmak zordur.

    Bebeklerin ilk ek gıdasını uzman doktorlar 6 ay ve sonrasında verilmesi gerektiğini, çiğnemeyi ve yutmayı öğrenmesi için büyük bir önem taşıdığını belirtmektedir. Kendi kendilerine oturabilen, dişleri çıkmaya başlamış ve nesneleri tutup ağzına götürebilen bebekler katı yiyeceklere başlamaya uygundur. Yeni doğan bebeklerinize ve çocuklarınıza mutlaka organik gıda tüketmenizi öneririz.

    Aşağıda tarifini bulacağınız havuçlu mamayı kolaylıkla bebeğinize yedirebilirsiniz.

    Havuçlu Mama Tarifi


    Yaş Aralığı:

    6 ay ve sonrası için uygun

    Hazırlama Süresi:

    20 dk

    Malzemeler:

    1 Adet Havuç

    1 Adet Patates

    1 Adet Elma

    1 Çay Kaşığı Zeytinyağı

    Hazırlanışı:

    Doğranmış ve soyulmuş havuç, patates ve elmayı tencereye yerleştirip, üstlerini örtecek şekilde ılık su ilave edilir. 1 çay kaşığı zeytinyağı ilave edilir. Kaynadıktan sonra kısık ateşte 15-20 dk kadar yumuşayana kadar pişirilir.

    Piştikten sonra blender'dan geçirilir. İstenilen kıvama göre pürenin akışkanlığı belirlenir. 6 ve 9 ay arası bebekler daha akışkan ve sulu mamaları tercih ederken 9 ay sonrası bebekler için püre ve pütürlü kıvam daha uygundur. 

    Artan mamayı 1 gün sonra tekrar yedirebilir veya buz kalıplarına koyup saklayabilirsiniz.

    Bebek maması, havuçlu mama, Bebek püresi, Ek gıda tarifleri, Sağlıklı tarifler
  • Mart 20, 2025

    Yaşantımızın en değerli varlıkları olan çocuklarımızı en düzgün biçimde hayata hazırlamak, doğduğu andan itibaren en doğru yaklaşımla eğitim vermek, hepimizin en büyük arzularının başında gelir. Çünkü biliriz ki doğru yetiştirilmiş bir birey doğru toplumun temeli ve göstergesidir.

    Bebeğimizin dünya ile tanıştığı ilk aylardan itibaren huzurlu ve sevgi dolu bir ortamda bulunması, onun gelişiminde temel rol oynar. Anne baba sevgisinin yansıra hayvan sevgisi de bebeklerin topluma uyum sağlayan sosyal bireyler olarak yetişmesi için son derece gereklidir.

    Modern kent yaşantısı içinde kısıtlanan insani ilişkiler, onun doğadan daha doğrusu doğada var olan tüm canlılardan uzaklaşmasına sebep olmakta. Bu olumsuzluklarla baş edebilmenin en kolay yolunun hayvan beslemek, onunla zaman geçirmek oldduğunu belirten uzmanlar, kapalı dünya algısının da böylelikle azaltılabileceğini vurguluyorlar. Doğaya daha duyarlı bireylerin yetişmesinde hayvan sevgisinin azımsanamayacak rolü olduğu da bir gerçek. Hayvan sevgisiyle büyüyen bebeklerin gelişimi sırasında tohumları atılan insani değerlerin yeşermesi, büyüdükçe kaçınılmaz olacaktır.

    Hayvanlarıyla konuşan çocukların dil gelişimlerinin arttığı, tek çocuk iseler paylaşmayı öğrendiklerini, sabırlı olmayı, isteklerine ulaşabilmek için mücadele etmeleri gerektiğini, zihinsel ve psikolojik olarak rahatladıklarını, ihtiyaçlarını karşıladığı hayvanın sayesinde sorumluluk duygusunun geliştiğini, sevgi, saygı ve bağlılık duygularının kişiliklerine yerleştiğini, fiziksel aktivitelerinin artarak zararlı alışkanlıklardan uzak durduğunu gözlemlemek, hayvan besleyerek bebeklerimizi büyütmek konusunda oldukça ikna edici bilimsel gerçekler olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca hayvanlarla büyüyen bebeklerin doğum, üreme, ölüm gibi yaşamsal kavramları deneyimlediklerini, yeni arkadaşlıklarında sırdaş olabilmeyi, hayvanı tarafından yargılanmadığı, suçlanmadığı ve eleştirilmediği için kendilerini daha rahat ifade ettiklerini, korkularını yenmeyi, empati yapabilmeyi öğrenerek büyüdüğünü, bilim insanlarının açıklamalarından görmek mümkün.

    Kendisinden başka canlıların da değerli olduğu bilinci ile maddi ve duygusal anlamda daha verici olmayı, sürekli talepte bulunmamayı, mutlak alıcının kendisi olmadığını öğrenerek büyüyen bebeklerin sağlıklı toplumlar oluşturacağından eminiz.

    Biz Organickid olarak hayvansever bir kuruluş olmanın mutluluğunu yaşarken, organik ve sevgi dolu bir yaşamın sevgili yavrularımızın en doğal hakkı olduğunu düşünüyor, doğanın uzun yıllar nesillerimize de ev sahibi olması gerektiği bilinciyle çalışıyoruz.

    Hayvan sevgisi, Kişilik gelişimi, Çocuk gelişimi, Sosyal gelişim, Empati, Sorumluluk, Zihinsel Gelişim, İnsani Değerler, Sağlıklı Toplum
  • Mart 20, 2025

    O ilk an, tarifi olmayan ve sadece yaşanıldığı zaman anlaşılacak bir andır. Anne olacağınızı öğrendiğinizde, ailenizin genişleyeceğini düşünmekle, hayatınızın bir daha asla eskisi gibi olmayacağını düşünmekle geçer günler, geceler. Kalbiniz deli gibi atar, kime benzeyeceğini, cinsiyetini, gelecekte neler yapacağını, hangi yemeği seveceğini, hangi mesleği seçeceğini hatta abartıp evleneceği kişiyi bile düşünmeye başlarsınız. O andan itibaren onun mutluluğu ve sağlığı için elinizden gelenin fazlasını yapmaya programlanırsınız. Dünyanın öbür ucuna gitmeniz gerekse, düşünmeyi bile gereksiz bulursunuz.

    Zor zanaattır bir yandan. Bir sanatçı gibi yavaş yavaş işleyeceksiniz eserinizi. Duyguyu, sevgiyi, saygıyı, özgüveni, tatlıyı, acıyı, iyiyi, kötüyü ve bildiğinizin en güzelini ona vermek arzusu ile günler geçmez. Sonra salıvereceksiniz hayata, kaç yaşına gelirse gelsin canınızın bir parçasıdır o. Siz bu duygularla boğuşurken aile, arkadaşlar ve yakın çevre bebeğinizin her hareketlerini izler ve hediyeler getirmeye başlar, ultrason fotoğraflarına bakılarak başlayan sohbetlerin sonu gelmez. Sizin için ise konunun daha duygusal boyutları vardır, gelen her hediyeyi sağlığına uygun mu, kullanılır mı, cildini tahriş eder mi, alerjisi olur mu gibi endişelerle kabul edersiniz.

    İşte tam da bu endişelerinizi gidermek üzere kurulmuş olan markamız, her türlü hassas cildi baz alarak organik pamuktan bebek giysileri üretmektedir. Türkiye’ nin ilk organik pamuk üreticisi olan fabrikamız Topkapı İplik’ in ürettiği organik iplikler kullanılarak özenle tasarlanıp üretilir. Üretimin her aşamasının sıkı kontrol altında olduğu koleksiyonumuz, GOTS sertifikalı olup 0-6 yaş arasındaki tüm bebeklere hitap etmektedir. Bu sertifika, tarım sürecinden başlayan bir yelpazeyi kapsar. Ürettiğimiz tüm ürünlerin organik pamuktan üretildiğini, kullanılan tüm hammaddelerin hasadından, çevresel bilinç ve sosyal sorumlulukla üretiminden etiketlenmesine kadar olan süreci kapsar. Ürettiğimiz tüm ürünlerin organikliği konusunda kesin bir güvence sunar. Dünya çapında saygınlığı ve geçerliliği olan bu sertifika, tüm büyük pazarlarda kabul gören tek sertifikadır.

    Bu sertifikanın vermiş olduğu güç ile yenidoğan bebekler için özenle tasarlayıp ürettiğimiz koleksiyonumuz, diğer tüm ürünlerimiz gibi %100 organik pamuk kullanılarak ve her aşaması kontrol altında tutularak özenle üretilmiştir. Anne baba adaylarının güvenle tercih edebileceği yenidoğan bebek kıyafetleri, anne karnındaki özeni ve hassasiyeti doğduğunda da yaşatmak misyonundadır. Çevreye duyarlı ve çocuklarının sağlığını göz önünde bulunduran her anne ve babanın satın alabileceği neşeli tasarımlarımızı ister bebeğiniz için tercih edebilir, isterseniz de doğum yapacak yakınlarınıza gönül rahatlığıyla hediye edebilirsiniz.

    Anne olmak, Bebek Sağlığı, Bebek bekleme süreci, Organik bebek giysileri, Bebek sağlığı
  • Mart 20, 2025

    Alerji, özellikle bebeklerde sıklıkla rastlanan bir hastalık. Dünya Sağlık Örgütü’ nün verilerine göre her 5 çocuktan birinde alerjik durumlar yaşanıyor. Üstelik dünyadaki doğal tüm dengelerin çok kaygan bir zeminde olduğunu düşünürsek her an farklı bir alerji çeşidinin hayatımıza karışması çok da olağan bir konu oldu, maalesef.

    Tabii ki akla gelen ilk çözüm, elimizden geldiğince kimyasallardan uzak durmak oluyor. Bebeğimizin hassas cildini tahriş edecek şeylerden koruyabilmek adına seçeceğimiz giysilerin önemi ise oldukça yüksek. Naylon, polyester cinsi kumaşlardan üretilmiş giysilerin, suni boyalarla renklendirilmiş ve bunların petrol hammaddesinde olması, tehlikenin boyutunu daha da artırmakta.

    Organik hammade kullanılmayan bebek giyiminde tulumdan bereye, yenidoğan serisinden önlüğe kadar tüm ürünlerde zehirli kimyasallara rastlanmaktadır. Bunların üretiminde, kırışık önleyici, alevlenmeyi önleyici, küçülmeyi önleyici gibi bir çok kimyasal madde kullanılmakta ve bunlar ürünler üzerinde kalıntı bırakmamaktadır. Bu kimyasallar, defalarca yıkasanız da üründen çıkmazlar.

    Bebek ve çocuklar bağışıklık sistemlerinin henüz zayıf olması nedeniyle bu toksinlerin etkisine karşı savunmasızlardır. Bebek ve çocuk cildinin yetişkinlere oranla 5 kat daha geçirgen olduğunu düşünürsek, bu kimyasalların nasıl zarar verebileceğini düşünmek çok da zor değil. Bu zehirli kimyasallara uzun süre maruz kalan bebeklerin alerjiden beyin hasarlarına ve ne yazık ki kanser riski ile karşı karşıya kaldığına da bilimsel olarak kanıtlar bulunmuş durumda.

    Organik bebek ve çocuk kıyafeti üreten bir marka olarak bizim hassasiyetimiz ve sorumluluğumuz tam da burada başlıyor; üretim aşamasında hiç bir petrol türevi maddeyi, ağartıcı, yumuşatıcı ve koruyucu gibi zehirli kimyasalları kullanmıyoruz.

    En değerli varlıklarımız olan çocuklarımızın "herşeyin en iyisine ve en kalitesine" layık olması gerçeğiyle yola çıktık. Ürettiğimiz giysilerimizin, üretiminden paketleme aşamasına kadar tüm süreçlerinin %100 organik olduğunu ve bunu uluslararası düzeyde aldığımız bir çok sertifika ile belgelemiş olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Türkiye’ nin ilk organik pamuk üreticisi olan ve 44 senelik tekstil tecrübesini OrganicKid markasına da yansıyan Topkapı İplik fabrikamızın ürettiği giysilerimiz, her aşamasının kontrol altında olduğu kaliteden ödün verilmeyen bir üretim gerçekleştirir.

    Bir tarım alanının organik üretim yapabilmesi için en az 3 sene boyunca kimyasal ve zehir içerici böcek ilaçları kullanmamış olması gerekir. Bizim de bu bilinç ile ürettiğimiz bebek koleksiyonumuz, çocuklarımızın da geleceğini düşünerek önce doğayı dost edinmeyi bilmiştir.

    Siz de en kıymetliniz olan yavrunuz için organik bir dünyaya adım atmak istiyorsanız sitemizi ziyaret edip koleksiyonlarımızı inceleyebilirsiniz.

    Yeni doğan, Bebeklerde alerji, Alerjik hastalıklar, Organik ürünler, Organik kıyafetler, Zehirli kimyasallar
  • Mart 20, 2025

    Dünyalar tatlısı bebeğiniz büyümeye başlayıp çocukluğunun ilk yıllarına başladığı 2 yaşını geçtiyse karşılaşacağınız ve şaşıracağınız değişiklilere şimdiden hazır olun..

    Konuşması

    Kelimelerin sihirli gücünü keşfetmekle kalmayıp ve çevresinde bulunan her şey hakkında kendince yorumlar yapmaya başlar. Bu aşamada onu teşvik etmelisiniz. Nesnelerin eylemlerle arasındaki bağlantısını kelimeler kullanarak keşfedecek olan çocuğunuza söylemekte zorlandığı kelimler konusunda destek olmalısınız. 

    Gelişen hayal gücü

    Hayal gücünün gelişmeye başladığı bu yaşta kitaplar, hikâyeler ve hayal ürünü oyunlar çocuğunuzun ilgisini bir hayli çekecektir. Bu ilgi sadece oyuncaklar ile basit eylemlerle taklit etmeyle kalmayıp o role kendisi senaryo yazıp oynamasına kadar varacaktır. Hayal gücünün gelişmesi ile korku endişe ve kaygıların da ortaya çıkabileceğini unutmamak gerekir. Rüyalarının ve kâbuslarının artmasını onun heyecanlı dünyasının bir kanıtı olarak görebilirsiniz. Bu bağlamda öncesine göre onu daha kararsız görebilirsiniz ama sakinleştikten sonra gelişen iletişim yetenekleriyle yeni insanlarla tanışmaya daha yatkın olacaktır. 

    Düzene alışması

    Tam da bu yaşlarda iyi davranışlarını övmek onun motivasyonunu arttıracağından düzen konusunda sağlam temeller atabilirsiniz. Sizin ruh halinizdeki en küçük değişikliği anlayacak kapasiteye sahip olan çocuğunuzla bu yaşlarda ortak dili kullanmaya başlayabilirsiniz.

    Gelişen becerisi

    El becerisi kendisinden beklenilenden çok daha ileri düzeyde olduğunu görüp şaşırabilirsiniz. Kapaklı nesneleri açabilecek, ayırıp tekrar bir araya getirebilecektir. Boya kalemleri, mutfaktaki araç gereçler, anahtar kullanımı, tarak ve fırçalar gibi şeyleri nasıl da ustalıkla yaptığı sizi hem şaşırtıp hem de keyiflendirecektir.  

    Kararlı duruşu

    Bir şeyle meşgulken onu durdurmanız çok acı verici bir durum olabilir. Bu dönemde yumuşak bir geçişle yardımınıza ihtiyaç duyar. Bu geçiş zamanlarında sık sık öfke nöbetleri geçirip kendisinin de bir birey olduğunu ve kararları kendisini vermek istediğini anlatmaya çalışır. Bu nedenle birkaç ay önceki yaklaşımınızı değiştirmenizde ve güncellenmiş teknikler kullanmanızda fayda var. Bu dönemin iyi tarafı öfke nöbetlerinin eskiye oranla azalacak olmasıdır. Bu süreç onun için iniş ve çıkışları olan heyecan verici bir macera olduğundan ebeveyn olarak size düşen istikrarlı olmaktır.

    2 yaş, Gelişim, Konuşma becerileri, Teşvik ve destek, Hayal gücü, İletişim, Motivasyon, El becerisi,
  • Mart 20, 2025

    İster yıkanma, isterse de tuvalet eğitimi sırasında kullanılan banyo ve tuvaletler çocuklar için ilgi çekici yerlerden biridir. Faaliyet merkezi gibi görülen banyo, çocuklar tarafından bir bakıma oyun alanı gibi de algılanır. Banyosunu eğlenerek yapıyorsa, oraya girmek için fırsat kollayacağından emin olabilirsiniz. Ancak onun güvenliğini tehdit edebilecek tuvalet ve banyolar ne gibi tehlikeler içerir? Ne gibi önlemler alınmalı? Nasıl düzenlemelerle yeni tasarımlar uygulanmalı? İşte bu sorulara cevap bulabileceğiniz yazımızı sizin için derledik.

    • Banyoda olabilecek tehlikeler 

    Boğulmalar, kaygan zeminde kayarak düşmeler, aşırı sıcak su yüzünden yanma ya da haşlanmalar, kesici ve delici objeler yüzünden yaralanmalar, kimyasal maddeler yüzünden zehirlenmeler, banyoda kilitli kalma, banyo penceresinden tırmanma…

    • Alınması gereken önlemler

    Banyo zamanında gözünüzü çocuğunuzdan asla ayırmayın. Önceden banyo için gereken tüm malzemeyi elinizin altında bulundurun ki bir daha dışarı çıkmanıza gerek kalmasın. Küvet kullanıyorsanız dikkatiniz ona odaklayın. Bir gözünüz daima küvette olsun. 

    Çocuğunuzu küvete sokmadan suyun sıcaklığını mutlaka test edin. Küvet tabanına kaymayı önleyecek şeritler yerleştirmeyi ihmal etmeyin. Özellikle kafa çarpmalarına karşı bataryanın üzerine tampon görevi yapacak kauçuk gibi şeylerle destekleyin. Banyo sonrası küveti boşaltmayı unutmayın. Kova kullanıyorsanız ortalıktan kaldırın. Klozet kapağına kilit takın ve kapağını kapalı tutmaya dikkat edin.

    • Banyoda yeni düzenlemeler yapın

    Banyoda bulunan eşya ya da mobilyalarınızın çocuğunuzun tırmanmasına izin vermeyecek şekilde konumlandırın. Lavabo ve duşluktaki sabunların zemine düşerek kaymaya neden olabileceğini gözden geçirin ve çocuğunuzun erişemeyeceği yerlere sabitleyin. Banyoda bulunan alanlarda sivri köşeli yerler olmamasına dikkat edin. Tüm banyo alanının kaydırmaz özellikteki malzemeyle kaplayın. (bunun için yapı marketlerde birçok malzeme bulunmaktadır) Banyodaki prizlerin tehlike oluşturmayacak şekilde konumlandırmaya özen gösterin. Islak alanlara göre tasarlanmış kapaklı prizler kullanın ve banyoda kullanacağınız elektrikli aletlerin kablolarını kullanım sırasında lavabo üzerinden geçirmemeye dikkat edin.

    Banyo ve tuvalet kapılarına çıkarılabilir menteşe takın, çocuğunuz banyonun kapısını içeriden kilitlenmesine karşı kapının dışarıdan açılmasının sağlamış olursunuz. 

    İlaç, deterjan, makyaj malzemesi gibi zehirlenmelere neden olabilecek malzemeleri çocuğunuzun erişemeyeceği yerlerde muhafaza edin.

    Banyo güvenliği, Kaygan zemin, Düşme ve yaralanma, Kaygan Zemin, Gözetim ve dikkat
  • Mart 20, 2025

    Anne babaların bebeklerini büyütürken en zorlandıkları detaylardan biri de tuvalet eğitimidir. Bebekleri tuvalete gitmeyi reddediyorsa bu işin daha da zor bir devreye girildiğinin habercisidir. Maalesef ki bu sorun aşılmadığında tuvalet alışkanlığı edinmek çocuk için oldukça zordur. Ama öyle kendinizi çıkmaza girmiş gibi hissetmenize gerek yok. Tuvalete gitmesi gerektiği halde kendisini sıkıp bezine yapmaya devam ediyorsa işte yapmanızı önerdiğimiz basit uygulamalar…

    Her konuda olduğu gibi bebeğinizi ısrarcı bir şekilde tuvalete girmeye zorlamak da büyük hatadır. Ceza ya da tehdit gibi yöntemler de çözüm bulmada etkili değildir. Onu anlamaya çalışarak tuvalete gitmekte neden direndiğini, buna sebep olan şeyleri gözlemleyerek problemi aşabilirsiniz. Tuvaletteki birçok şey buna sebep olabilir. Örneğin utanıyor olabilir ya da tuvaletin ışığı veya klozetin yapısı nedeniyle rahat hissedememesi gibi durumlar onu oraya girmekten alıkoyuyor olabilir. 

    Yapılması gereken şey, tuvaleti onun seveceği tarza getirip cazip olmasını sağlamaktır. Sık sık kendinizin de tuvalete gitmeniz gerektiğini ve bunun normal bir şey olduğunu dile getirerek çocuğunuzun dikkatini çekin. Tuvalete gitmenin ne kadar faydalı ve gerekli olduğu ile ilgili masallar anlatın, kahramanların sık sık tuvalete gittiği ile ilgili cümleleri bu masallarda kullanın. Her çocuğun tuvalet eğitimi için hazır olduğu süreç fiziksel ve ruhsal açıdan farklı olduğundan bir başka çocukla asla kıyaslamayın. Tam aksine onu överek ödüllendirin, küçük sürprizlerle onu cesaretlendirin.

    Tuvalete gittiğinde kontrolün onda olduğunu hissettirin. Yapmanız gereken şey ona seçenek sunmak olsun. İhtiyacını istersen tuvalete yap, istersen de lazımlığa yap gibi cümlelerle kontrolün kendisinde olduğunu hissetmesi, onun bu alışkanlığı kazanmasında yardımcı olacaktır. 

    Bu eğitim sürecindeki alta kaçırma gibi kazaları görmezden gelmelisiniz. Böyle zamanlarda anlayışlı ve destekleyici yaklaşım göstermelisiniz. Artık büyüdün, neden altını ıslatıyorsun gibi sözler yerine, hiç sorun değil, diğer sefer tuvalete gidip yaparsın diyerek onu yüreklendirmelisiniz.

    Yapmanız gerekenlerden biri de tuvalet eğitiminizde mutlaka rutin oluşturmanızdır. Aynı saatlerde olmak üzere tuvalete gitmesini sağlayın, bu esnada çocuğunuzun kolay çıkarabileceği giysiler giydirin.

    Tuvalet eğitimi, Çocuk, Anlama ve gözlem, Destekleyici yaklaşım, Rol model olma, Övgü ve ödüllendirme
  • Mart 20, 2025

    Bebeğinizin çocukluğa geçişi sırasında bazı alışkanlıkları edinmesinin tamda zamanıdır. Çünkü bu süreçte kazanılan alışkanlıkların yıllarca devam ettiği kanıtlanmış tespitler arasında olduğundan bu fırsatın olumlu kanala yönlendirilmesi gerekir. Sağlıklı yeme alışkanlıkları da bunlardan biridir. Anne baba olarak çocuğunuza rol model olduğunuzu hiçbir zaman unutmamalı, yemek tercihlerinde ve yeme alışkanlıklarını belirlemesinde yol gösterici olmalısınız. 

    Çocuğunuzun doğru yeme alışkanlığı kazanmasını, bazı davranışlarınıza dikkat ederek sağlayabilirsiniz. Örneğin ailece birlikte yemek yemeye özen gösterin. Tüm ailenin yemekte bir araya gelmesinin doğru yeme alışkanlığı kazanmasında önemli rolü vardır. 

    Ailece yenecek yemeklerde geniş ve sağlıklı besinler tüketmeye gayret edin. Sağlıklı besinlerden oluşmuş çok çeşitli gıdalar, dengeli beslenmesini sağlayacaktır. Özellikle sebzelerden oluşan menünün ailedeki diğer fertler tarafından istekle yenmesi, onun bunları reddetmesini önleyecektir. Masaya gelen sağlıklı gıdalardan hangisini seçeceğine kendisinin karar vermesine izin verin. Kendi seçeceği yemeği kabullenerek yemesi ona zevk vereceğinden, doğru ve sağlıklı yeme alışkanlığı kazanmasına destek olacaktır. 

    Yemek yemenin çocuklar ve aileler için bir zevk haline geldiği ailelerde çocukların doğru yeme alışkanlığı kazanması daha kolaydır. Bebeğiniz erken çocukluk dönemine ilk adım attığı birinci yaşının sonunda onu sandalyesine oturtup kendi başına yemek yemeyi öğrenmesini teşvik edin. Elinde tutabileceği gıdaları parmaklarıyla yiyebilir, en azından sizi taklit ederek yemeye çalışır. Ona uygun kaşık, çatal bardaklarla yemek yemesini öğrenmesini sağlayabilirsiniz. Yemekler ağzı hariç her tarafa gidebilir ama bu süreçte sabırlı davranmalı, kıyafetlerinin ve etrafın kirlenmesine göz yummalısınız. Bırakın çocuğunuz belli bir süre yemeği ile oynasın. Sabrınızı sevam ettirerek onu teşvik edin, hatta onu överek her hareketine yardımcı olun.

    Unutmamak gerekir ki siz nasıl bir modelle ona örnek oluyorsanız, o da sizi taklit ederek aynı alışkanlıklar kazanacaktır. İleride şikayet etmemek için doğru yeme tercihleri ile ebeveyn olarak siz doğru besinler yemelisiniz. 

    Yeme alışkanlığı, Sağlıklı beslenme, Beslenme alışkanlığı, Dengeli beslenme, Anne-baba, Rol model, Sağlıklı besinler
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı