ORGANICKID BLOG

  • Temmuz 30, 2025

    Dünyanın en çıkarsız saf ve sevgi dolu ilişkisi anne - bebek ilişkisidir desek zannederiz en doğru tespiti yapmış oluruz. Yalnızca anne bebeğin kullandığı ve bildiği ortak bir lisanları vardır. Bazen konuşmaya bile gerek kalmadan bakışlarla anlaşırlar. Bu lisan sonsuz sevgilerinin güven duygusunun fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarının karşılanmasının eyleme yansımış halidir. Var olan iletişim şekilleri arasında en kolay yaptırım gücü olan, kendine has dinamikleri barındıran anne bebek arasındaki bu özgün lisandır 😊

    Bebek doğduğu andan itibaren diğer canlı yavrularından ayrılan bir özelliği ile uzun süre anneye bağımlı olarak yaşar. Adeta annenin hala bir uzvu gibidir. Hayata geldiği bu yeni dünya hakkında hiçbir şey bilmez. İçgüdüsel olarak kendisi için önem arz eden konu beslenmedir. Meme emerek beslenme ihtiyacını gideren bebek farkında olmadan bu eylemle duygusal ve fiziksel olarak anneyle bağlarını daha sağlam temellere oturtur.

    Yapılan bilimsel araştırmalar bebeğin daha doğmadan annesinin kokusunu tanıdığını kalp atışlarını duyduğunu göstermiştir. Yani bu mükemmel ilişki bebek dünyaya gelmeden çok önce başlamıştır bile.

    Bebek geldiği bu dış dünyada sadece annesinin yanında kendisini güvende hisseder. Bu anlamda meme emerken yalnızca beslenme ihtiyacını karşılamaz, gereksinim duyduğu duygusal ihtiyaçlarının da çözümünü annesinden bulur. Tüm beklentilerinin annesi tarafından karşılandığını bilmesi annesiyle geçirdiği yoğun ilişkiden kaynaklıdır.

    Anne cephesinde ise yepyeni bir yaşam şekli başlamıştır. Hamileliğinin ilk anından itibaren yoğun bir duygusallıkla bebeğiyle iletişim kurarak onu hayatına alarak kabullenmeye ve sorumluluklarının neler olduğunu anlamaya ve uygulamaya başlar.

    Doğum, anne bebek birlikte gerçekleştirilen bir olaydır. Bebeğin dünyaya gelmesiyle tüm yaşamı değişen anne, bebeğinin isteklerini anlatmasının tek yolu olan ağlamasıyla onun tüm ihtiyaçlarına cevap vermeye çaba sarf eder. Onun ağlamasını okuyan tek kişi annesidir. Acıktığını altını kirlettiğini gaz sancısı olduğunu veya ilgi istediğinde hep ağlayarak anlatır. Kadının ilk annelik süreci sabır ve anlayışlı olması gereken bir süreçtir. Paniklemeden ama hızlı bir şekilde hareket etmek ve uyum sürecini en az sıkıntıyla atlamak annelik kapsamı içindedir 😊

    Anne bebek ilişkisi ömür boyu süren aynı zamanda özelliğini ve özgünlüğünü kaybetmeyen tek ilişki türü olduğundan tüm toplumlarda kutsal bir ilişki olarak görülür.

    Anne-bebek ilişkisi, Anne sevgisi, Bebek bakımı, Duygusal bağ, Güven duygusu, Bağlanma, İçgüdüsel bağ
  • Temmuz 30, 2025

    Pika sendromu sözcüklerini belki ilk kez duyuyorsunuz belki de kulağınıza şöyle bir çalındı. Bu yazımızda kulaklara yabancı ama bilinmesi gereken pika sendromunu ele alacağız.

    Çocukların toprak, kil, boya, pil, kum, tuz, saç..gibi şeyleri yemeye çalışmasıyla sergilediği davranış bozukluğu Pika Sendromunun habercisi olabilir. Yabancı maddeleri yeme isteği olarak ortaya çıkan Pika Sendomuna en çok ülkemizin Orta Anadolu Bölgesinde karşılaşılıyor.

    Davranış bozukluğu denilen Pika Sendromu bebeklikten itibaren gözlenebildiği gibi çocukluk hatta yetişkinlik dönemine kadar sürebildiği izlenmiştir. Tekrar etme riski olan Pika Sendromuna besin olmayan yabancı maddelere karşı duyulan yeme dürtüsü olması, hastaların kendisine zarar vereceğini bilerek yemeleridir. Yeme isteklerine zararlı olacağını bildikleri halde karşı koyamamaları hastalığın tekrar etme riskini artırıyor.

    Vücutta eksik olan başta demir, çinko, bakır gibi elementler Piko Sendromunun başlamasına sebep olarak gösterilmektedir. Piko Sendromu yaşayan çocuklarda en önemli problem demir eksikliği ile yaşanan kansızlık sorunudur. Kansızlık ve çinko eksikliği sonucu gelişimin yavaşladığı hatta gerilediği gözlenir. Ayrıca yenen yabancı maddelerin bağırsaklarda meydana getirdiği bir takım şikayetlerde söz konusu olur. Sindirilemeyen yabancı maddeler bağırsaklarda parazitlere, karında oluşabilecek tüy kıl ip yumaklarına, boya yiyen çocuklarda kurşun birikmesine sebep olup, ciddi sindirim sistemi problemlerine yol açabilmektedir. Beslenme bozukluğunun oluşması da ayrı bir sorun oluşturabilir.

     Pika sendromu olan çocuklar için neler yapılmalı:

    Uzman bir hekimin gözlemi ve doğru tanısı ile tedavi süreci başlar. Kansızlık ve çinko eksikliği yapılacak kan testi ile belirlenerek hekimin uygulayacağı tedavi ile giderilebilir. Demir eksikliği anemisi ve çinko eksikliği en önemli bulgulardır.  Bu bulguların yardımıyla hasta çocuğun çok iyi gözlenmesi, uygun ilaç tedavisine başlanarak, besin takviyeleriyle desteklenmesi gerekir.

    Besin takviyesinde ise demirden zengin gıdaların yedirilmesi yani; kırmızı et, yumurtanın sarısı, karaciğer, nohut mercimek gibi bakliyat çeşitleri, üzüm pekmezi gibi besin çeşitlerinin verilmesi destekleyici olur. Bunların düzenli ve periyodik şekilde tüketilmesi ilaç tedavisini başarıya ulaştıracak destekleme yöntemi olacaktır. Ayrıca yeşil yapraklı ve demirden zengin sebzelerin tüketilmesine özen göstermek Pika Sendromunu yenmek için izlenmesi gereken doğru yollardır.

    Destek alınması gereken yollardan biride ilaç tedavisinin yanı sıra çocuk psikologlarının önerileri doğrultusunda ilerlemektir.

    Tüm çocuklarımızın sağlıklı olması dileği ile…. Organickid Ailesi.

    Pika Sendromu, Davranış bozukluğu, Beslenme bozukluğu, Beslenme bozukluğu
  • Temmuz 30, 2025

    Çocuğunuza karşı hangi kriterlere sahip annesiniz, yazımızın tamamını okuyarak buna kendiniz karar verin.

    Uzmanlar annelik kategorisini dört gurupta toplamışlar. Çocuğunuzla kurduğunuz iletişim, sizin nasıl bir anne olduğunuz konusunda çok ipucu verir. Eksilerini artılarını kendiniz değerlendirebileceğiniz anne modellerini birlikte inceleyelim.

    • Otoriter anne modeli:

    Çocuğunuzun  yerine düşünüp onun yerine karar veren anneler bu guruba dahillerdir. Çocuğunuza yaptırmak istediklerinizi ceza yoluyla yaptırıyorsanız, böyle davranışta bulunursan seni sevmeyeceğim diye tehdit ediyorsanız, sık sık yaşıtlarıyla yada kardeşiyle kıyaslayıp o bunu daha iyi yapıyor diye onu yargılayorsanız, disiplin uygulamasında bulunup sürekli kurallar koyuyorsanız otoriter bir anne olduğunuzu sizde kabul edeceksiniz.

    • Demokratik anne modeli:

    Çocuğunuzla konuşup onun  anlatıklarını ilgiyle dinleyip herhangi bir konuda onun fikrini alıyor ve değer veriyorsanız demokratik anne modeline uygun gibisiniz. Çocuğunuzla herhangi bir fikri yada konuyu tartışabiliyorsanız,  evde kurallar koyup çocuğunuzun uymasını isterken sizde o kurallara uyuyorsanız, kural ihlallerinde ceza yerine uyarı veriyorsanız, kuralları sadece koymakla kalmayıp sebeplerini de açıklıyorsanız, çocuğunuz sizinle herşeyi rahatça konuşup bu konuşma sonucunda kınanmayıp yargılanmayacağını biliyorsa ve beklentileri yaşına uygun beklentilerse, siz tam da demokratik anne modelinin temsilcisisiniz.

    • Her şeye izin veren anne modeli:

    Çocuğunuzu kırmamak hayal kırıklığına uğramasına izin vermemek adına hayır diyemiyorsanız herşeye evet diyen bir anne modeli olabilirsiniz. Koyduğunuz kuralları, çocuğunuzun o günkü ruh haline göre esnetip değiştirebiliyorsanız, onunla tartışmaktan kaçınıp çatışma ortamı çıkmasın diye sorunu çözmek yerine bundan kaçınıyorsanız, ona sevginizi göstermenin onun sevdiği şeyleri almaktan geçtiğine inanıyorsanız, hayır kelimesini çocuğunuza karşı kullanmayıp, her zaman için arkadaş olmaya çalışarak anne olmaktan kaçınıyorsanız, çocuğunuzun yerine getirmesi gereken bir sorumluluğu karşısında ‘’tatlım yapmak istemiyorsan yapma’’ diye yorumlar  yapabiliyorsanız siz kesinlikle herşeye izin veren anne modelisiniz.

    • İlgisiz anne modeli:

    Çocuğunuzla fazla zaman geçirmeye vakit ayıramayıp sadece temel ihtiyaçlarını karşılıyorsanız,  onun fiziksel ve duygusal gereksinimleri için zamanınız yoksa, arkadaşları hakkında bilgi sahibi değilseniz, eğitim hayatındaki sorunlarından yada başarılarından haberiniz yoksa, işinize bağlı yada bir arkadaşınızla yaptığınız plan dahilinde zamanınızı sık sık dışarıda geçirmek zorunda kalıyorsanız, ortak kullandığınız bir diliniz yoksa, öğretmenlerinin ve arkadaşlarının adlarını dahi bilmiyorsanız, ondan bir beklentiniz olmadığının dile getirip sıcak davranmıyorsanız, sizden uzakta olduğu zamanlar nerede ve ne yaptığını bilmiyorsanız, üzgünüz ama siz ilgisiz bir anne modelinde olabilirsiniz.

    Annelik, Anne modelleri, Anne-çocuk ilişkisi, İletişim, Çocuk gelişimi, Çocuk eğitimi
  • Temmuz 30, 2025

    Günümüz insanları ebeveyn olmanın doğru kurallarını uygulayabilmek için sürekli araştırmak zorunda olduklarını çoktan fark ettiler. Eğitimlerin en zor en ciddi olanı şüphesiz çocuklarımızı eğitmek, doğruları aktarmak ve onu geleceğe güçlü bir birey olarak hazırlamaktır. Bunu yaparken de tabi ki bizim nasıl bir ebeveyn olduğumuz çok önem arz ediyor.

    Uzmanlar araştırmalarında ebeveyn çeşidini üç başlıkta toplamışlar.

    • Çocuğunun Güçlü Yönlerine Odaklanan Ebeveynler:

    Yapılan araştırmalarda, çocuk yetiştirirken onun zayıf yönlerini destekleyerek geliştirmeye değil, çocukta var olan yeteneklerine destek vererek potansiyelini en üst seviyeye çekmenin daha doğru olduğunu tespit etmişler. Ebeveynlik alanındaki araştırmalar gösteriyor ki çocuğun büyüme ve gelişme sürecinde onun güçlü olduğu yönlerine odaklanmanın, ileride başarılı, hayatından tatmin olan ve mutlu bir birey olması açısından önemli ve etkili bir yöntem olduğunu gösteriyor.

    Çocuklarının güçlü yönlerine odaklanan ebeveynlerin bu desteği, onun sorun çözme becerisini, stresle baş edebilmesini ve kendisinde var olan beceri ve yeteneklerini en üst seviyede yani potansiyelinin zirvesine ulaşmasını sağlıyor.

    • Pozitif Ebeveynler:

    Çocuğunu övmeye ve onun kendisini iyi hissetmesini tek amaç edinmiş ebeveyn çeşididir. Olur olmaz hareket ve davranışlarını abartarak öven ebeveynler çocuklarının egosunu şişirmesine aracılık etmiş olurlar. Hayattan sürekli olumlu beklentiler içinde olan çocuk olumsuzluk ya da başarısızlık halinde çıkmaza düşmesi kaçınılmaz olacaktır.

    • Helikopter Ebeveynlik:

     Çocuğunun yerine onun sorunlarını sürekli kendileri çözen ebeveyn tiplerdir. Başta eğitim alanı olmak üzere çocuklarının tüm gelişim aşamalarına gereğinden fazla ilgi gösteren, takip eden, çocuğun sosyal problem ve tecrübeleriyle fazlaca ilgilenen helikopter ebeveynler onun yolundan çakıl taşlarını kendileri temizleyerek engelleri çocuğunun aşmasına izin vermezler.

    Hangi ebeveyn çeşidini tercih etmeli:

    Ebeveynlik stresini en aza indiren Güçlü Yönlere Odaklanan Ebeveynlik çeşidi, çocuğun içsel kaynaklarının daha fazla farkına varmasına ve onun sorunlarını çözme becerisine, potansiyelinin farkına varmasına olanak sağlayan bir yöntemdir.

    Çocuklarımız için en doğruyu bulmak ve ona göre yetiştirmek için araştırmalara kulak vermek gerektiğini hepimiz biliyoruz. Nede olsa onlar bizim için hayatımızın tamda orta yerinde duruyorlar :)

    Organickid Alilesi…

    Ebeveynlik, Ebeveyn türleri, Doğru ebeveynlik, Ebeveyn davranışları, Ebeveyn tutumları, Çocuk eğitimi, Çocuk gelişimi
  • Temmuz 29, 2025

    Yaz mevsimi çocuklar için her ne kadar oyun ve eğlence demekse de bir çok olası rahatsızlıkları da beraberinde taşır. Rahatsızlık oluşturabilecek riskler, güneş yanıklarından tutunda, sinek, böcek sokmalarına, isilikten pişiğe, havuz ve deniz kirliliğinin meydana getirebileceği hastalıklara kadar uzanır.

    Ciddi boyutlara ulaşabilecek rahatsızlıkların önlenmesinde bazı tedbirler alınarak korunmak tabi ki mümkün. Ebeveynlerin dikkatli olması gereken konuları gözden kaçırmaması yeterli olacaktır. Yapmanız gerekenleri öyle gözünüzde büyüterek stres yapmanıza gerek yok. Çocuğum hasta olacak diye hayatı kendinize ve çocuğunuza zehir etmek hem sizin hem de çocuğunuzun moralini bozmaktan başka bir şeye yaramayacaktır.

    Şimdi gelelim bunların neler olduğuna ve neler yapılabileceğine:

     Yaz aylarında özellikle de akşamları sinek ısırıkları çok rahatsız edici olabilir. Uzmanlar, çocuklar için oldukça risk taşıyan sinek ısırıklarını kaşımamak gerektiğini belirtmekteler. Alerjik reaksiyonlara sebep olabileceği gibi, ciltte enfeksiyon yaratabilir.

    • Yazın sıcağı aşırı terlemeye sebep olur, bundan dolayı da özellikle bebeklerde isilik oluşumuna neden olur. Bebeğinizin yada çocuğunuzun cildinde nokta şeklinde döküntü meydana gelir. Burada yapılması gereken, çocuğu sıcaktan korumak, sık sık banyo yaptırmak, terlemeye maruz kalmayacak şekilde kalın giydirmemektir. Bu önlemler alındığında tedaviye gerek kalmadan isiliği atlatabilirsiniz.
    • Yaz zamanlarında karşılaşılan olumsuzluklardan bir diğeri de burun kanamalarıdır. En çok güneşte uzun süre kalmayla ortaya çıkan burun kanaması vakasıyla karşılaştığınızda yapmanız gereken çocuğunuzun kafasını dik tutmanızdır. Burun  kanatlarına baskı uygulayarak soğuk kompres yapmanız gerekecektir. Hala kanamayı durduramazsanız en yakın sağlık kuruluşuna götürmenizde fayda vardır.
    • Deniz kirliliği ve havuzların yeterli hijyen kriterlerinde olmadığı durumlarada, dış kulak hatta orta kulak iltihabından idrara yolu enfeksiyonuna kadar ciddi problemeleriyle kaşılaşmak olası bir ihtimaldir. Çocukların hijyen olmayan havuzlarda suya girmelerine izin vermemek gerekir, zira yetişkinlere göre mikroplara karşı daha hassatırlar.
    • Güneş yanıklarına karşı da tedbirli olmak gerekiyor. ishal ve kusma şikâyetlerinin görülmesi halinde hastane ortamınıda müdahale edilmesi gerekir.
    • Çocuğunuz ağır bir güneş çarpması yaşıyorsa ve bilincini kaybetmek üzereyse derhal hastaneye götürmelisiniz. Eğer hafif bir şekildeyse ılık bir duş aldırmanız yeterli olacaktır.

    Organickid Ailesi... 

    Yazda çocuk sağlığı, Güneş çarpması, Güneş yanıkları, Alerjik reaksiyon, Cilt enfeksiyonu
  • Temmuz 29, 2025

    Çocuklarda diş gıcırdatma ile tanışan pek çok anne baba olduğunu düşünüyoruz. Tıp dilinde Bruksizm deniliyor diş gıcırdatmasına. Gün içinde ara ara dişlerini gıcırdatan çocukların bu problemini ciddiye almak gerekiyor. Her 10 çocuktan 2 sinde görülen bruksizm, dişlerin birbirine sürtmesi ve çene kasılmasıyla belirti veriyor.

    Dişlere ve çene kaslarına ciddi hasarlar verebilen gıcırdatma diş hekiminin önerileri ve tedavisi sonucunda çözüme ulaşılır.

    Üst dişlerin alt dişlere sürtülmesi sonucunda gıcırdatma oluşur ama bazı çocuklar çenelerini kapayıp kuvvetlice sıkmaları sonucu daha sıkıntılı problemlere zemin hazırlamış olurlar. Baş ve kulak ağrısının yanı sıra diş hassasiyetlerinin oluşması genellikle bruksizm sonucudur. Hatta çocuğun çenesini tamamen açması mümkün olmayabilir. Çünkü çene kasları kasılmış, kontrol etmesi imkansız hale gelecek büyüklükte bir problem yaşıyor olabilir.

    Çene kasları kasıldığı zaman çocuk sakız çiğneme görüntüsü verebilir. Diş minelerini aşındıran bu durum çocuğun ağzını her açışında tık diye bir ses duymasına neden olabilir. Tıklama sesi diş gıcırdatmasından kaynaklıdır.

    Diş gıcırdatmanın altında yatan sebebin tam olarak ne olduğu henüz bilinmemektedir. Fakat stresin en büyük tetikleyici olduğu gözlenmiştir. Çocuk deyip geçmemek gerekir zira; sınavları, sosyal sorumlulukları anne baba arasındaki gerginlik ya da boşanma, evde beslenen evcil hayvanının ölümü gibi bir çok neden stres yaratabilir, bir de hiperaktif tedavisi gören çocuklarda bu durum bir basamak daha ileridedir.

    Tedavisine gelince:

    Bruksizm için diş gıcırdatmasının sebebine göre değişen bir tedavi uygulanır. Genellikle 3 ila 10 yaşları arasında bruksizm problemi olan çocukların yarısı 13 yaşına kadar bu alışkanlıklarını bırakırlar. Stres yaratıcı bir olay yaşadığında, çocuğunuzla konuşun, hislerini anlatmasını sağlayın ve beraber çözümler bulmaya çalışın.

    Çocuğunuza sıcak bir banyo yaptırarak sakinleşmesine ve rahatlamasına olanak yaratın. Boynuna ve omuzlara masaj yapmanız diş gıcırdatmayla alakalı kaslarını rahatlatarak gevşemesini imkan vercektir.  Eğer çocuğunuzun dişleri düzgün değilse gelişimini tamamlamadan diş hekiminize göstermekte fayda var.

    Sağlıklı çocuklar yetiştirebilmek dileği ile...

    Organickid Ailesi.

    Çocuklarda diş gıcırdatma, Çene ağrısı, Çene kilitlenmesi, Diş gıcırdatma tedavisi, Anne baba farkındalığı, Ebeveyn bilgilendirme, Sağlıklı çocuk yetiştirme
  • Temmuz 29, 2025

    Annelerin ortak endişesi bebeklerinin kış mevsiminde hastalıklara karşı daha dayanaksız olduklarıdır. Bir an önce yazın gelmesini böylece bebeklerinin daha sağlıklı olacaklarını düşünürler. Tüm tatil planlarını bu aylarda yapmayı düşünerek gidecekleri yerde de evdeki rahatlığın olmasını isterler.

    Her mevsimin kendine göre artı- eksi yönleri vardır. Yaz zamanları da öyle sanıldığı gibi bebeğinizin hastalanmayacağı anlamına gelmez. Yaz sıcaklarınında yapılması gerekenleri yapmadığınızda kış mevsiminden daha fazla sıkıntı yaşarsınız.

    Yaz günlerinde bebeğinizle dış ortamlarda vakit geçirecekseniz, bu saatler mutlaka sabah 10.00' dan önce, 15.00' dan sonra olmalı ki bebeğiniz güneşin zararlı ışınlarından korunabilsin.

    Bebeğinizi dış ortamda mutlaka bir şemsiye altında, gölgelik yerlerde ve geniş siperlikli bir şapka ile korumalısınız.

    Bebeğinizin giysilerinin doğru olması da çok önemli bir konu. Kesinlikle pamuklu kumaştan yapılmış ince açık renkli nefes alabilen giysiler tercih etmelisiniz. Şimdilerde yüksek teknolojiyle üretilmiş nefes alabilen kumaşlardan yapılmış bebek giysileri mevcut imkanınız dahilinde ise bunlardan edinmenizde fayda vardır.  Naylon, sentetik ve polyester yapıya sahip kumaşlar teri emmeyeceği için bebeğin hassas cildindinin tahriş olmasına ve isilik oluşmasına sebebiyet verceğinden bunlardan özenle kaçınmalısınız.

    Yaz sıcağında özellikle baş boyun ve üst gövdenin çok terlediği düşünülürse sentetik kumaşlardan yapılmış giysilerin cildin havalanmasını önleyeceği ve nemi cilde hapsedeceği için ciltte pişiklerin oluşmasına imkan sağlayacağı bilinmelidir.

    Bebeğinizin arabasında ve yatağında kullandığınız örtü ve çarşaflarında %100 pamuktan yapılmış olmasına dikkat edin, kısacası bebeğinizle temas eden şeylerin sentetik ve polyesterden uzak olması onun yaz zamanlarını sorunsuz geçirmesi için çok önemlidir.

    Dışarıda geçireceğiniz zamanlarda bebeğinizin park halindeki aracınızın içinde  ve sıcak odalarda bırakmamaya özen gösterin.

    Yaz gecelerine de dikkat etmek gerekir. Güneş batmış dahi olsa nem oranı düşmediğinden bebeğiniz için bunaltıcı sıcak onu huzursuz edebilir. Yapılan araştırmalarda, bebeklerin sıcak ortamlarda uzun süre uyudukları belirlenmiştir. Ani Bebek Ölümü Sendromu riskinin çok sıcaklarda arttığı gözlemlendiğinden klima veya vanlitatörün kontrollü kullanılmasıyla ortamın serinletilmesi onun sağlığı açısından son derece önemlidir.

    Sık sık banyo yaptırarak hem isilik riskini azaltmış hemde rahatlamasını sağlamış olursunuz. İmkan oldukça altını bağlanmadan vakit geçirmesini sağlamakta fayda vardır.

    Organickid Ailesi..

    Mevsimsel bebek bakımı, Yaz aylarında bebek bakımı, Anne endişesi, Güneş ışınlarından korunma, Sabah 10’dan önce, öğleden sonra 15’ten sonra dışarı çıkma, Giysi-çevre-temas farkındalığı
  • Temmuz 29, 2025

    Bebeklerin 6.aydan sonra ek gıdalara geçtiğini tüm anneler bilir. Bizde buradan yola çıkarak ‘’bebeğime besleyici ek gıda ne versem’’ sorusuna yanıt birkaç öneri ile size cevap vermeye çalışacağız. Besleyici ve bebeklerin seveceği lezzetlerin olması mottosuyla hazırlayabileceğiniz mama tariflerine haydi gelin birlikte göz atalım.

    Öğütülmüş Kuru Baklagiller Maması:

    Malzemeleri:

    100 gr buğday nişastası

    100 gr pirinç unu

    100 gr tam buğday unu

    100 gr yulaf unu

    100g gr mısır nişastası

    1 paket vanilya

    1 yemek kaşığı organik zeytinyağı

    1/4 su bardağı inek sütü

    Hazırlanması:

    Tüm toz halindeki malzemeleri bir tencereye koyarak karıştırdıktan sonra sıvılarını ilave edip, ateşe koyun. Kaynayana kadar sürekli karıştırın. Kaynadıktan sonrada 2-3 dk. daha pişirerek ılımaya bırakın. Tatlı bebeşinize afiyet olsun.

    Meyveli atom püre:

    Malzemeleri:

    1 Adet orta boy elma

    1 Adet orta boy olgun armut

    1 Adet muz

    1Adet orta boy olgun şeftali

    1 yumurta sarısı

    25 ml süt

    Hazırlanması:

    Meyveleri iyice yıkayıp soyarak bir derin kaba koyun. Rondo da çekerek püre haline getirin. Püreyi bir tencereye aktararak üzerine yumurta sarısı ve sütü ilave edip kaynayana kadar pişirin. Soğuttuktan sonra besleyici ve vitamin deposu atom pürenizi bebeğiniz ile buluşturma zamanı gelmiştir. Afiyet olsun.

     

    Sebzeli bebek maması:

    Malzemeleri:

    1 orta boy kabak

    1 Orta boy haşlanmış ve kabuğu soyulmuş patates

    Birkaç dal karnabahar

    1 küçük kuru soğan

    1-2 dal ıspanak

    1 adet havuç

    9-10 tane bezelye

    1 kaşık organik zeytin yağı

    ¼ çay kaşığı tuz

    Malzemelerin üstünü örtecek kadar su

    Hazırlanışı:

    Sebzeleri tıkadıktan sonra pişirme tenceresine doğrayarak koyun. Zeytinyağı, su ve tuzunu ilave ederek pişirmek üzere ateşin üzerine koyun. Piştiğinden emin olduğunuz zaman hepsini rondoda çekerek soğumaya bırakın. Ilık haldeki sebzeli mamanızı bebeğinize gönül rahatlığıyla yedirebilirsiniz. Afiyet olsun.

    Ek gıda dönemi, Anneler için öneriler, Bebek beslenmesi, Bebek maması tarifleri, Bebeğe ne yedirebilirim?, Ev yapımı mama, Güvenli beslenme, Anneler için kolay tarifler
  • Temmuz 29, 2025

    Her anne bebeği ile güzel ve kaliteli vakit geçirmek ister, ister istemesine ama şu ‘’kaliteli zaman’’denilen olguyu çok net anlıyor muyuz? Önemli olan kaliteli zaman demekle ne kastediliyor  onu iyi anlamak gerekiyor.

    Bebekle geçirilen zamanda huzur dolu saatlerin sevgi dolu ve yumuşak bir ses tonu ile yavaş yavaş konuşarak doldurulmsı gerekir. Ona yaptığınız hareketin ne olduğunu tane tane anlatarak açıklama yapın.

    Mesela, canım oğlum şimdi senin giysilerini çıkrtıp banyo yaptıracağım tertemiz olacaksın ve böylece çok rahat uyuyacaksın. Akşama babana bu gün birlikte neler yaptığımızı anlatalım mı gibi tatlı ve huzur dolu bir sesle konuşmak inanın bebeğinizin zeka gelişimi üzerinde oldukça etkilidir. Bebeğinizle vakit geçirirken uzun cümleler kurmak, yaptığınız eylemi uzun uzun ona ifade etmek zengin kelime dağarcının oluşmasına, dolayısıyla da zeka gelişimine dierkt etki edecektir.

    Bilim insanlarının yaptıkları araştırmalarda, bebeğin doğumundan beş yaşına kadar olan süreçlerinde duydukları kelimelerin çokluğuyla orantılı olarak zeka gelişimlerinin seviyesini saptamışlar. Bu nedenle aman bebek ne anlayacak deyip suskun kalmayın hem yaptığınız işi anlatın ona, hem de sevgi sözcüklerinize şefkatinizi ekleyerek bol bol kunuşun. İşte böyle yaparak bebeğinizle kaliteli bir zaman paylaşmış olursunuz.

    Bebeğinizle konuşurken onun lisanı ile konuşmaktan çekinmeyin, onun gibi sesler çıkararak iletişime geçmek bebeğinizin üzerinde olumlu etkiler yaparak konuşmaya olan hevesi çoğalacaktır.Sesler çıkartırken sizi taklit etmeye çabalayacaktır.

    Bebeğinize kitap okumakta, onunla geçirilen kaliteli zaman dilimidir. Resimli kitaplardan çiçek hayvan resimlerini gösterip onların  adlarını söyleyebilirsiniz. Örneğin hemen kendi çevrenizde olan hayvanlardan olan kuşların kedilerin resimlerini gösterip onların çıkardığı sesleri bebeğinize söyleyebilirsiniz. Hatta tüm bu hayvanları ona söyleyeceğiniz bir şarkıya dahil edebilirsiniz. Kitapta resmini gördüğü hayvanı çevresinde görmek onun algısını geliştirecek ve üç boyutlu haliyle resmi eşleştirecektir.

    Unutmayın, bebeğinizin duygusal gelişimi tüm bunları yaptığınızda çok daha iyi olcaktır.

    Organickid Ailesi..

    Bebeğinizle kaliteli zaman, Ebeveyn-çocuk ilişkisi, Bebekle iletişim, Şefkatli ebeveynlik, Etkin ebeveynlik, Bebekle konuşmak, Uzun cümle kurmak, Dil gelişimi, Taklit etme
  • Temmuz 29, 2025

    Yaz aylarında özellikle bebeklerde sıkça görülen ishale karşı anne baba olarak dikkatli olmak gerekiyor. Yaz aylarının en keyifli aktivitelerinden olan havuzda  serinlemek beraberinde ishal riskini de getiriyor. Uzun süre havuzda vakit geçirmek bu riski daha pekiştiriyor.

    Toplum sağlığını da yakından ilgilendiren havuzun hijyen koşullarının iyice araştırılarak bebek yada çocukların yüzmesine izin vermek gerekiyor. Şayet çocuğunuzun ishal olması halinde gereken tedavi uygulanıp geçtiğini düşünerek havuza girmesine izin verdiğinizde, havuzdaki diğer kişiler için tehdidin devam ettiğini söyleyen uzmanlar virüsün yayılmaya devam edeceğini bunun için 10 -12 gün kadar bir zamanın geçmesini beklemek gerektiğini belirtmekteler.

    Yaz aylarında havanın sıcak olmasından dolayı gıdaların çabuk bozulması mikropların çoğalması açısından uygun ortam yaratması ve vücuttan terleme yolu ile atılan tuz miktarında artış olması kişilerin özellikle de bebeklerin yaz ishaline yakalanmasını kolaylaştırmaktadır. Bu durumda hijyen koşullarının temiz su tüketmenin önemi hayati değer taşımaktadır.

    Yaz ishali geçiren bebeklerde iştahsızlık, karın ağrısı, kusma, hafif ateş, kilo kaybı görülebilir. Enfeksiyon atlatılınca bu bulgular kendiliğinden kaybolur. Tabi ki tüm bu olumsuzlukların olmasına izin vermemek ve ishalden korunmak en iyi tedavi yöntemidir.

    Peki ishalden korunmak için nelere dikkat etmek gerekir?:

    • Bebeğinizi ishalden koruyacak en iyi besin anne sütüdür. Bu süreçte anne sütüne devam edilmelidir.
    • Dışkısının temizliği çok iyi yapılmalı,elleri sık sık akan suda sabunla iyice yıkanmalıdır.
    • Özellikle süt ve süt ürünleri tüketimine özen göstermelisiniz zira bu ürünler mikropların üreyebilmesi için çok elverişli ortamlardır.
    • Çiğ yenen sebze ve meyveler çok iyi yıkanmalıdır.
    • Sosis, tavuk, et balık gibi ürünlerin tüketimi çok önemlidir. Taze olmalarına dikkat etmek gerekir.
    • Bebeğinizin beslenmesinde sıvı tüketimine çok özen göstermelisiniz. Gün içerisinde içebildiği ölçüde sık sık ve azar azar bol su tüketmesi ishale karşı kalkan oluşturacaktır.
    • Bebeğinizi yaz aylarında çok yağlı beslemekten kaçınmalısınız.
    • İshal olduğu dönemde lifli gıdalardan uzak durarak sıvı tüketimini ağırlıklı tutmalısınız. Karbonhidrat ve protein tüketiminde değişikliğe gidilmesine gerek yoktur.

    Bebek sağlığı, Çocuk sağlığı, Yaz ishaline karşı önlem, İshalden korunma yolları, Aile bilinçlendirme, Yağlı besinlerden kaçınma, Karbonhidrat ve protein dengesi, Sıvı tüketimi
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı