Neredeyse tüm çocukların belli bir dönemde gösterdiği inatçı davranışlarla nasıl başa çıkacağınızı bilmiyorsanız bu yazıyı okumalısınız.
Çocuğunuz söylediğiniz herşeye “hayır” diyorsa endişelenmeyin, bunu yaşayan milyonlarca anneden birisiniz. Her gelişim döneminde görülebilen inatçı davranışlar, çocuğun birey olduğunu fark etmeye başladığı anda başlar ve bağımsızlığını ortaya koymaya başlar. Hatta bazen kimlik arayışı dönemi olan ergenlik döneminde daha ileri boyutlara gidebilir.
Çocuklar özellikle 2-4 yaş arasında kendisini, birey olduğunu anlamaya başladığı için bu dönemlerde bilinçli olarak “hayır” demeye başlayacaktır. Birkaç yıl öncesinde tüm ihtiyaçları için anne babaya muhtaç durumda olan bu küçük varlığın nasıl olur da kendi kararlarını verebildiğini, kendisine “hayır” diyebildiğini kabul etmek zor olabilir. Ancak çocuk bu yaşlardan itibaren kendi seçimlerini yapma eğilimi gösterdiği için aslında O’nu yetenekli olarak değerlendirmelisiniz.
Bazen neyi isteyip istemediğine tam olarak karar veremediğini, keyfi olarak da “hayır” dediğini görebilirsiniz. Bu durumlarda anne baba ile çocuk arasında yaşanan iç çatışmalara dikkat etmelisiniz. Genelde “ben” odaklı düşünmesinin, dünyanın kendi etrafında dönmesini istemesinin sonuçları olarak ortaya çıkan bu egoist davranışlar, küçük kurallarla zaman içinde kaybolabilmektedir.
Her çocukta yaşanabilen, küçük yaşlarda başlayan bu durumun, ebeveynler ile çocuk arasındaki iletişimsizlikten kaynaklandığını kabullenmeli ve kısır döngüye dönüşmeden çözmelisiniz.
Peki, ne yapmalı?
Çocuklar sizin ne kadar tutarlı olduğunuzu test etmeye bayılır, bu yüzden sınırlarınızı belli etmeli ve sınırlarınız konusunda istikrarlı olmalısınız.
Eğer evde herhangi bir konu için bir kural konulacak ise bunu birlikte düşünmeniz, kendisinin de birey olarak algılandığını ve fikirlerinin ebeveynlerce değerli bulunduğunu hissettirecektir.
Kurallar kendisi için olduğu kadar sizin için de geçerli olmalıdır. Bunu görmek, karakterinde yumuşamayı sağlayacaktır.
Bir konuda çocuğunuza “hayır” diyorsanız nedenini açıklamalı ve mümkünse alternatif bir şey sunmalısınız. Önemsendiğini hissetmesi, sebepli sebepsiz “hayır” çıkışlarını azaltacak ve zamanla tamamen ortadan kaldıracak kadar etkili bir histir.
En önemlisi de “ben sana öyle yap demedim”, “benim dediğim gibi yapacaksın” gibi cümlelerden ya da aile sohbetlerinizde “benim çocuğum benim sözümü dinler” gibi cümlelerden uzak durmalısınız. Özgüveni kırılmayacak şekilde kurallar koymalısınız, herhangi bir şey yapacağı zaman nedeni bildiği kurallar çerçevesinde hareket etmesini sağlamak en kesin çözümdür.