Her anne baba çocukları için “en”leri ister. En önemlisi de ne yaparsa yapsın mutlu olmasını ister. Peki, çocuklarımıza mutlu olmayı öğretmek mümkün müdür? EVET!
Anne babanın herhangi bir olay karşısında çocuğuna olumlu yanı görmeyi öğretmesi, pozitif bakış açısıyla hayatı yaşamasını sağlaması mümkün. Üstelik bu bakış açısını yakalayan çocukların, diğer çocuklara göre kendinden daha emin ve başarılı oldukları da kanıtlanmış.
Çocuğuma nasıl pozitif olmayı ve mutlu olmayı öğretebilirim?
Öncelikle, ona insan olmayı öğretmeniz gerek. Değer yargılarını genişletmeli, sorumlu olduğu aile ve toplum hayatına dair ödevleri aşılanmalıdır. Sorumlu olduğu insanların hayatlarında oluşturabileceği farklar için ne kadar güçlü olduğu anlatın. Mesela, arkadaşları arasında bir sorumluluk projesi geliştirip kullanmadıkları oyuncakları bir hafta sonu birlikte bir derneğe götürmesini sağlayabilirsiniz.
Dersler önemli elbette, ama hayat bundan ibaret değil. Derslere biraz ara verin, oyun oynamak, yemek yapmak, birlikte paten kaymak ya da yüzmek gibi çeşitli etkinlikler düzenleyin. Birlikte bisiklet sürmenin, yeni yerler keşfetmenin lezzeti inanılmaz.
Saçma sapan espriler yapıp bunların ne kadar saçma olduğunu konuşup katıla katıla gülün, gülmek beyne daha fazla oksijen gitmesini sağlar.
İyi bir iş yaptığında takdir etmek ona verilecek en büyük ödüldür, hediye yerine onu övgülerinizle ödüllendirin. Almış olduğu ödevler hakkında fikir alışverişi yapın, onun düşündüklerini anlatmasına yönlendirici olun, birlikte yorum katmaya ve geliştirmeye çalışın.
Doğru beslenmesine özen gösterin, ona doğru beslenmeyi öğretin. Tabii ki önce sizin de doğru beslenerek örnek teşkil etmeniz gerekiyor. Ortak hobiniz olarak doğru beslenmeyi seçebilirsiniz, birbirinize öğrendiğiniz yeni tarifler hakkında bilgi aktarabilirsiniz.
Resim yeteneğiniz olmasa da birlikte resim yapabilirsiniz, hayal gücünün gelişmesinde çok faydalı olacak ve yaşadığı her anın geçici olduğunu anladığı için daha dolu dolu yaşamayı öğrenmesini sağlayacaktır.
Sebebe ihtiyaç duymadan ona sarılın, öpün, kucaklayın. Her ikinize de misliyle enerji olarak geri dönecektir.
Neyi sevdiğini, neden sevdiğini, neyi neden sevmediğini anlatmasına olanak sağlayın, sevdiği şeyleri yapmasına izin verin (sizin görüşlerinize ters olsa dahi). Sonuçta herkes ayrı bir birey ve ayrı zevkleri var, çocuğunuz dahi olsa.
Mutlu yarınlara!