Bir insanı yetiştirmek, doğduğu andan itibaren tüm gereksinimleriyle ilgilenmek takdir edersiniz ki çok zor ve zahmetli bir süreçtir. Anne olduktan sonra en zor işin başındasınız demektir. Her anne çocuğunu en iyi şekilde yetiştirmek ister. Gönüllü ve bin bir fedakarlıkla bakımlarını üstlenen annelerin elbette ki hatasız davranışlarla bebeklerini büyüttükleri söylenemez.
Annelerin istemeden yaptığı hatalar çocukların ileriki yaşamlarında ciddi etkiler yaratabilmektedir. Bu sebeple bebeklikten itibaren ona karşı davranışlarınıza özen göstermeye, nasıl davranılması gerektiği konusunda araştırmacı olmaya gayret etmelisiniz.
Annelerin çocuklarına karşı yaptığı hataların neler olduğuna genel kapsamda göz atacak olursak ilk sırada gelişimlerini engelleyecek yanlış seçimler alıyor. Neler mi bunlar? Mesela sizin işiniz olduğu zamanlarda oyalanması için eline verdiğiniz cep telefonu ya da tabletlerle oyalamak, onun hem zihinsel hem de fiziksel gelişiminde önüne set çekerek gerçek hayatla arasına mesafe koyuyor. Böyle durumlarda yapmanız gereken çocuğun kendini oyalamayı öğrenmesine fırsat tanımaktır. Her istediğinin aynı anda yapılamayacağını öğrenmesi sabırlı bir insan olarak yetişmesine katkı sağlayacaktır. O açıdan gerçek hayatı tanıması ve bizzat uygulayabilmesine destek olmak için işlerinizi yaparken onu yanınızda bulundurmalısınız.
Yapılan bir diğer hatalı davranış ise bazı ebeveynlerin çocuklarını hayatlarının merkezine koymalarıdır. Anne baba onu mutlu etmeye o kadar kaptırır ki çocukları hayır kelimesiyle neredeyse hiç karşılaşmaz. Hayatta her şeye kolayca erişeceğini düşünen çocuk, istediğinin olmadığı durumlarda vahim bir tablo çizebilir. Hayır kelimesi kullanmadığınız, her istediğini yaptığınız çocuğunuzun psikolojisinde zamanla derin yaralar açmaya neden olursunuz. Oysa bazı şeylerin mümkün olamayacağını öğrenmesi onun psikolojik gelişimi için son derece olumlu etkiler doğuracaktır.
Bir diğer hatalı davranış şekline bakacak olursak, özellikle annelerin çocuklarının sevmediği şeyleri yapmaktan fazlaca korkmalarıdır. Çocuğunun elinde adeta kukla olan annelerin en büyük zaafları onların ağlamasıdır. Mesela çocuğunun sevmediği bir yemeği yapmak böyle anneler için kırmızı çizgidir, sürekli onu hoşnut etmekle çabalayan anne çocuğunu sınırlandırmaktan oldukça uzak bir davranış sergiler. Oysa anne çocuğunu yönetip, ona ağlayarak ya da yemek yemeyerek her istediğine ulaşamayacağını kesin bir dille aktarabilmelidir.