750 TL VE ÜZERİ ALIŞVERİŞLERDE KARGO BEDAVA
KAPIDA NAKİT VEYA KART İLE ÖDEME SEÇENEĞİ
1 Ekim 2020 Perşembe

Hayvan Sevgisi ve Kişilik Gelişimi

Yaşantımızın en değerli varlıkları olan çocuklarımızı en düzgün biçimde hayata hazırlamak, doğduğu andan itibaren en doğru yaklaşımla eğitim vermek, hepimizin en büyük arzularının başında gelir. Çünkü biliriz ki doğru yetiştirilmiş bir birey doğru toplumun temeli ve göstergesidir.

Bebeğimizin dünya ile tanıştığı ilk aylardan itibaren huzurlu ve sevgi dolu bir ortamda bulunması, onun gelişiminde temel rol oynar. Anne baba sevgisinin yansıra hayvan sevgisi de bebeklerin topluma uyum sağlayan sosyal bireyler olarak yetişmesi için son derece gereklidir.

Modern kent yaşantısı içinde kısıtlanan insani ilişkiler, onun doğadan daha doğrusu doğada var olan tüm canlılardan uzaklaşmasına sebep olmakta. Bu olumsuzluklarla baş edebilmenin en kolay yolunun hayvan beslemek, onunla zaman geçirmek oldduğunu belirten uzmanlar, kapalı dünya algısının da böylelikle azaltılabileceğini vurguluyorlar. Doğaya daha duyarlı bireylerin yetişmesinde hayvan sevgisinin azımsanamayacak rolü olduğu da bir gerçek. Hayvan sevgisiyle büyüyen bebeklerin gelişimi sırasında tohumları atılan insani değerlerin yeşermesi, büyüdükçe kaçınılmaz olacaktır.

Hayvanlarıyla konuşan çocukların dil gelişimlerinin arttığı, tek çocuk iseler paylaşmayı öğrendiklerini, sabırlı olmayı, isteklerine ulaşabilmek için mücadele etmeleri gerektiğini, zihinsel ve psikolojik olarak rahatladıklarını, ihtiyaçlarını karşıladığı hayvanın sayesinde sorumluluk duygusunun geliştiğini, sevgi, saygı ve bağlılık duygularının kişiliklerine yerleştiğini, fiziksel aktivitelerinin artarak zararlı alışkanlıklardan uzak durduğunu gözlemlemek, hayvan besleyerek bebeklerimizi büyütmek konusunda oldukça ikna edici bilimsel gerçekler olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca hayvanlarla büyüyen bebeklerin doğum, üreme, ölüm gibi yaşamsal kavramları deneyimlediklerini, yeni arkadaşlıklarında sırdaş olabilmeyi, hayvanı tarafından yargılanmadığı, suçlanmadığı ve eleştirilmediği için kendilerini daha rahat ifade ettiklerini, korkularını yenmeyi, empati yapabilmeyi öğrenerek büyüdüğünü, bilim insanlarının açıklamalarından görmek mümkün.

Kendisinden başka canlıların da değerli olduğu bilinci ile maddi ve duygusal anlamda daha verici olmayı, sürekli talepte bulunmamayı, mutlak alıcının kendisi olmadığını öğrenerek büyüyen bebeklerin sağlıklı toplumlar oluşturacağından eminiz.

Biz Organickid olarak hayvansever bir kuruluş olmanın mutluluğunu yaşarken, organik ve sevgi dolu bir yaşamın sevgili yavrularımızın en doğal hakkı olduğunu düşünüyor, doğanın uzun yıllar nesillerimize de ev sahibi olması gerektiği bilinciyle çalışıyoruz.

Yorumunuzu bırakın